Esas No: 2019/307
Karar No: 2021/2105
Karar Tarihi: 22.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/307 Esas 2021/2105 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2018
ESAS-KARAR NO ...
....
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; taraflar arasında carî hesap ilişkisi bulunduğunu ve davalının borcunu ödenmediğini, Ankara 17.İcra Müdürlüğü'nün 2014/3218 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20'den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; yetki, derdestlik, husumet, hakdüşürücü süre ve zamanaşımı def’ini ileri sürerek, Sincan Mahkemeleri'nin yetkili olduğunu; yıllara sarî ticarî ilişki bulunduğunu ve bu ilişkinin en başından beri iki firma arasında iskonto ve ciro prim uygulaması olduğunu; davacının belirttiği gibi ticarî ilişkinin 18/12/2013 tarihine kadar devam ettiğini, davanın usulden veya esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının ilamsız icra takibi yaptığı, davalının borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın süresinde açıldığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının yetki, derdestlik, husumet, hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazının reddedildiği, taraflar arasında davacının talep edebileceği alacak bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı ile tazminat konusunda uyuşmazlık olduğu, borcun süresinde ödenmediği ve temerrüt oluştuğu, aldırılan bilirkişi raporları ile davacının davalıdan alacaklı olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın 06/09/2013 - 31/12/2013 arasındaki dönemde ortaya çıktığı, bu dönemde uygulanan iskonto oranlarında farklılık bulunduğu, ...'in, 07/12/2009 tarihinde davacı şirkette işe başladığı ve 18/12/2013 tarihinde çıkış yaptığının SGK kayıtlarından belirlendiği, ...'ın davacı yanında SGK kaydına rastlanmadığı, bilirkişilerce uyuşmazlık döneminin başlangıcının 06/09/2013 tarihinden önce ... tarafından imzalanarak teslim alınan 23 adet faturanın taraf defterlerine kaydedildiği, 06/09/2013 tarihinden sonra ... tarafından imzalanarak teslim alınan 25 adet faturanın tamamının davalı defterinde işlendiği ancak davacı defterine yalnızca (8) adedinin kaydedildiği, kalan (17) adet faturanın kaydının olmadığı, ... yönünden uyuşmazlık döneminin başlangıcı olan 06/09/2013 tarihinden önce (13) adet fatura teslim alındığı, birisi hariç tümünün hem davacı ve hem de davalı defterinde kayıtlı olduğunun bilirkişilerce tespit edildiği, ... tarafından 06/09/2013 tarihinden sonra ise teslim alınan tüm faturaların hem davacı ve hem de davalı defterinde kaydı bulunduğu, davacının yargılama sırasında ... hakkında adlî makamlara suç yönünden şikâyetinden de söz edilmediği, ...'in davacıyı temsil ettiği kabul edilerek imzalanan iskonto faturalarının dikkate alınması gerektiği, bilirkişi 2.ek raporunda (25) adet faturanın tamamının davalı defterlerine işlendiği, yalnızca (8) adedinin davacı defterinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davacı defterinde kaydı bulunmayan (17) adet fatura toplamı olan 1.283.463,22TL'nin, 1.470.185,21TL'den tenzili ile takip tarihi itibariyle davacı alacağının 186.721,99TL ve işlemiş faizin ise 1.198.13TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin istemin reddine, kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, davacı lehine icra inkar tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, davanın yüzde doksan oranında reddine karar verilmesine karşın lehe kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu, yine karar ilam harcının kabul red oranına göre belirlenmesi gerekmesine karşın tamamından kendilerinin sorumlu tutulmasının da yanlış olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili, müvekkilinin mağdur edildiğini, bilirkişi kök raporunda taraflar arasındaki uygulanan iskonto oranının 06.09.2013 tarihine kadar ortalama %10,5-11 aralığındayken 06.09.2013-31.12.2013 arası dönemde davacı kayıtlarında %10,45 iken davalı kayıtlarında %61,65 gibi yüksek oranda olduğu, uyuşmazlığın başladığı 05.09.2013 tarihine kadar taraflarca uygulanan mutad iskonto oranları dikkate alındığında; davalının uyguladığı %61,65 iskonto oranının dayanağının bulunmadığı ve aykırı olduğu, davacı tarafından uygulanan iskonto oranının ise geçmiş dönemlerde uygulanan iskonto oranları ile uyumlu olduğu, davacının 04.02.2014 takip tarihinde davalıdan 1.468.497,73TL alacaklı olduğu, 23.12.2016 tarihli ek raporda davalının iskonto faturalarının davacının satış temsilcisi ... imza karşılığında teslim edildiğinin ispatlanmasına bağlı sonucun değişeceğine dair bir görüş beyan edildiği, 2.ek raporda kök rapordaki tespitlerin tamamının yok sayıldığını, davacının 1.468.542,14TL olan alacağının 186.721,99TLye düşürüldüğünü, bilirkişi kurulu 2.ek raporunun hukuka aykırı olduğunu, delillerin toplanmadığını, tanık delilline dayandıklarını ancak mahkemece tanıkların dinlenmediğini, bu konuda karar verilmeksizin bilirkişi rapor ve ek raporları ile tahkikatın sonlandırıldığını, davacı şirketin satış elemanı ... temsil yetkisini kötüye kullandığı, muvazaalı işlemlerin korunmayacağı, yapılan işlemin de müvekkilini bağlamayacağı hususlarının gözardı edilerek hatalı ve hukuka aykırı hüküm kurulduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalı tarafından düzenlenen ve davalının temsilcisine verilen iskonto faturalarının cari hesap ilişkisinde dikkate alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davacı temsilcisinin yetkisini davalı ile anlaşarak el birliği içerisinde zarara uğratmak kastı ile iskonto faturaları düzenlediği iddiasının ispat edemediği gibi ihtilaflı dönem içerisinde düzenlenen bir kısım iskonto faturasının davacı defterinde kayıtlı olmasına (Y19HD., 25/09/2017 tarih, 2016/10413 Esas, 2017/6221 Karar), likid olan alacak nedeni ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinde ve davacının takip yapmasında kötüniyetli olmadığının kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.835,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.208,93.-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.626,77.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK'nin 353/1-b-1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."