Esas No: 2015/3975
Karar No: 2021/1340
Karar Tarihi: 14.04.2021
Danıştay 13. Daire 2015/3975 Esas 2021/1340 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/3975
Karar No:2021/1340
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının kanuni temsilcisi bulunduğu … Servis Turizm A.Ş.'nin … A.Ş.'den kullandığı krediden kaynaklanan borcun tahsil edilemediği ve tespit edilen mal varlığının Fon alacağını karşılayacak düzeyde bulunmadığından bahisle 1.712.808,41-TL Fon alacağının ödenmesi için 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesi uyarınca düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; … Servis Turizm İnş. ve Tic. A.Ş. tarafından 16/09/1998-27/11/1998 döneminde çekilen 1.764.993 DEM (TL karşılığı 301.615,57 TL), 27/10/1998 tarihinde çekilen ancak 25/12/2000-25/11/2002 tarihleri arasında nakde dönüşen 885.358 DEM kredinin ödenmemesi ve şirketten tahsil imkânı bulunmaması nedeniyle 27/07/1998-09/02/1999 döneminde yönetim kurulu üyesi olan davacının kredilerin tamamından sorumlu tutulduğu, Fon alacağı sayılan ve takip edilmek istenen krediler davacının yönetim kurulu üyeliği döneminde çekilmiş ise de, birçok kredi taksitlerinin davacının yönetim kurulu üyeliği yaptığı tarih aralığında ödendiği, sonraki tarihlerde ödenmemesi üzerine kalan anaparanın tamamından davacının sorumluluğuna gidildiği, bir kısım kredilerin ise davacının yönetim kurulu üyelik tarihinden çok sonra nakde dönüştüğü ve bu kredilerden de davacının sorumlu tutulduğu; bu durumda, … A.Ş.'nin hakim ortak şirketlerinde bir dönem kanuni temsilci olarak görev yaptığı sabit olan davacının kanuni temsilci olduğu dönem itibarıyla sorumlu tutulması gerekirken, vadesi yönetim kurulu üyeliğinden sonraki bir dönemi de kapsayan kredilerin tamamından sorumlu tutulmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının … Servis Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.'de görev yaptığı süreler içerisinde ve öncesinde kredi kullanıldığı ve kredilerin geri ödenmediği, … A.Ş. tarafından ihtarnameler keşide edildiği ve kanuni takip işlemlerine başlanıldığı, … A.Ş.'nin Fon'a devri ile kanuni takibe konu edilen kredi risklerinin Fon tarafından temlik alındığı ve Fon alacaklarının tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun kapsamında takip yapıldığı, yapılan takip işlemleri neticesinde şirketlerin mal varlıklarının Fon alacağını karşılamayacağının ve Fon alacaklarının tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması nedeniyle şirketlerin kanuni temsilcileri aleyhine 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsil işlemlerine başlanıldığı, dava konusu ödemeye çağrı mektubunda, davacının, kanuni temsilcisi olduğu şirketlere gönderilen ihtarnamelerde belirtilen tüm kredilerden sorumlu tutulmadığı, kendi görev döneminde ya da kendi görev dönemi öncesinde kullandırılan kısımlarından sorumlu tutulduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, … Grubu şirketlerinden … Servis Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.'de 27/07/1998-09/02/1999 tarihleri arasında imzaya yetkili yönetim kurulu üyeliği yapmıştır.
Bakanlar Kurulu'nun 21/12/1999 tarih ve 99/13765 sayılı kararı ile … A.Ş. 4389 sayılı (Mülga) Bankalar Kanunu’nun 14. maddesine istinaden Fon'a devredilmiştir.
… Servis Turizm A.Ş.'nin … A.Ş.'den kullandığı krediden kaynaklanan borçlar tahsil edilemediğinden 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesi uyarınca ... tarih ve ... sayılı ödeme emri düzenlenmiştir.
Anılan ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun Geçici 11. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'un yayımı tarihinden önce, 26/12/2003 tarihine kadar temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fon'a intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilişkili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü Fon alacakları tahsil edilinceye kadar bu Kanun'la yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Kanun'un 14, 15, 15/a, 16, 17, 17/a ve 18. maddeleri, Ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri ile Geçici 4. maddesinde yer alan düzenlemelerin uygulanmasına devam edileceği kurala bağlanmıştır.
4389 sayılı Kanun’un 15/3. maddesinde, “Fon her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. 14. maddenin (6) numaralı fıkrasının (b) bendi ile verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla, Fon kaynakları ile her türlü alacaklarının ve hisseleri kısmen veya tamamen Fon'a intikal eden bankaların; yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulunduran ortaklarından, bu ortakların yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya başkalarıyla birlikte elinde bulundurdukları şirketlerden ve iştiraklerinden, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, genel müdür ve yardımcıları, kredi komitesi başkan ve üyeleri ile imzaları bankayı ilzam eden memurları ve bunların eş ve çocuklarından olan alacakları ile hisseleri Fon'a intikal eden diğer bankaların bunlardan olan alacaklarından Fon tarafından devralınanlar ile (7) numaralı fıkranın (b) bendinde belirtilen kişilere ait olup, Fon tarafından devralınan alacakların takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Fon, devraldığı alacağın takibine, alacağın devralındığı gün itibariyle banka defter, kayıt ve belgelerine göre anapara, her türlü faiz, komisyon ve sair giderlerin toplamından oluşan birikmiş alacak tutarı üzerinden başlar. Bu alacaklar Fon tarafından devralındığı tarihten itibaren amme alacağı niteliğini kazanır ve birikmiş alacak tutarına 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanır…” kuralı yer almaktadır.
5411 sayılı Kanun'a 5766 sayılı Kanun'la eklenen Geçici 26. maddenin ikinci fıkrasında, "Temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fon'a intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilişkili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü Fon alacakları tahsil edilinceye kadar, yönetim ve denetimi Fon tarafından devralınan banka ve şirketlerin eski yöneticileri hakkında 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile Mükerrer 35. maddesinin uygulanmasında, ilgili kanun ve mevzuat veya ana sözleşmeleri uyarınca temsile yetkilendirilmiş veya tüzel kişilerin yetkili organlarınca temsil yetkisi verilmiş kişi veya kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerden,
a) Fon bankalarının; yönetim ve denetimine sahip olduğu iştiraklerinden, hâkim ortağı olan tüzel kişilerden, gerçek ve tüzel kişi hâkim ortaklarının hâkim ortak olduğu şirketlerden, bu kişiler adına hareket eden veya onlar hesabına kendi adına para, mal veya hak edinen şirketlerden olan Fon alacaklarında, banka kaynağının kullanıldığı/kullandırıldığı tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca,
b) Fon bankalarının kurumsal kredilerinden kaynaklanan Fon alacaklarında, kredinin kat edildiği tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca,
c) Fon gelirlerinden kaynaklanan alacaklarda, Fon alacağının ilgili kuruluşa tebliğ edildiği tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca,
kanuni temsilci sıfatını haiz kişiler kanuni temsilci olarak addedilir." kuralına yer verilmiştir.
6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesinde ise, "Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsî mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. ..." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Fon'a devredilen veya yönetim ve denetimine el konulan bankalar nedeniyle oluşan Fon alacaklarından, borçlu olan şirketlerin kanunî temsilcilerinin sorumlu tutulabilmesi için 6183 sayılı Kanun, 4389 sayılı (Mülga) Bankalar Kanunu ve 5411 sayılı Kanun'da yer alan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Aktarılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeye tâbi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankaların kaynak ve varlıklarının doğrudan veya dolaylı olarak bankanın hâkim ortaklarına ya da bu kişilerle ilişkili firma ve şahıslara aktarılmak suretiyle edinilmesi ya da edindirilmesi durumunda doğrudan ya da dolanlı bir şekilde edinilen ve/veya edindirilen banka kaynakları ve varlıkları nedeniyle doğan alacaklar Fon alacağı sayılmakta ve bu kaynakların usulsüz bir biçimde aktarılmasına ilişkin işlemlerde yer alan kişiler de 4389 sayılı Kanun'un 15/3. ve 15/7-b maddeleri kapsamında bu alacaktan sorumlu tutulabilmekte ve haklarında 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca takibe geçilebilmektedir.
6183 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan Mükerrer 35. maddesinde, amme alacaklarının tahsili bakımından kanunî temsilcilerin sorumluluğu düzenlenmektedir. Bu madde gereğince bir tüzel kişiden tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tamamen veya kısmen tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından bu tüzel kişinin kanunî temsilcisi sorumlu tutulabilecektir.
Bu aşamada, 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesine, 04/06/2008 tarih ve 5766 sayılı Kanun'un 4. maddesiyle eklenen beşinci ve altıncı fıkraların Anayasa Mahkemesi'nin 19/03/2015 tarih ve E:2014/144, K:2015/29 sayılı kararıyla iptal edilmesinin kanunî temsilcinin sorumluluğuna etkisinin, 5411 sayılı Kanun'un hâlen yürürlükte bulunan Geçici 26. maddesi göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gereklidir.
5411 sayılı Kanun'un Geçici 26. maddesindeki düzenlemeye göre, bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeye tâbi tutulan veya tasfiye işlemi başlatılan bankaların ortaklarının veya yöneticilerinin, yönetim kurulu, kredi komiteleri, şubeler, diğer yetkili ve görevlileri aracılığıyla banka kaynaklarını veya varlıklarını dolanlı şekilde edinmeleri veya edindirmeleri hâlinde, dolanlı şekilde edindirdikleri ve/veya edindikleri para, mal, her türlü hak ve alacakların temininde kullanılan banka kaynakları ve varlıkları nedeniyle doğan alacaklar Fon alacağı sayılmakta, Fon alacaklarında da, banka kaynağının kullanıldığı veya kullandırıldığı tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca kanunî temsilci sıfatını haiz kişiler kanunî temsilci kabul edilerek Fon alacağından sorumlu tutulmaktadır. Bu şekilde Fon alacağından sorumlu tutulan kanunî temsilci, 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, temsilcisi olduğu tüzel kişiliğin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından şahsî mal varlığıyla sorumlu olacaktır.
Fon alacağı açısından kanunî temsilcinin sorumluluğu, kişinin kanunî temsilci olduğu dönemde yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklanan Fon alacakları ve ayrıca görev yaptığı dönemle sınırlı olmaksızın banka kaynağının ne kadarını edindiği veya edindirdiğiyle sınırlıdır.
6183 sayılı Kanun'un anılan maddesi gereğince amme alacağından sorumlu olacak kişinin belirlenmesinden sonra, sorumlu olan kişinin sorumlu olduğu dönem ve sorumluluk miktarı belirlenirken, 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. maddesiyle birlikte 5411 sayılı Kanun'un Geçici 26. maddesinde yer alan düzenlemenin de göz önüne alınması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, … Servis Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.'nde 27/07/1998-09/02/1999 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak kanuni temsilcilik görevinde bulunduğu, bu dönemde davacının 2 genel kredi sözleşmesi, 17 adet bireysel kredi sözleşmesi (dövize endeksli taşıt kredisi) ve AV 509 numaralı akreditif kredisinden sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararında davacının sorumlu tutulduğu kredilerin birçok taksitinin davacının yönetim kurulu üyesi olduğu tarihte ödendiği, 27/07/1998-09/02/1999 tarihleri arasında görev yapan davacının kredilerin tamamından sorumlu tutulduğu belirtilmişse de, ödenen kredi taksitlerinin hangi krediler için ne kadar olduğu hangi tarihlerde ödendiği, davacının sorumlu tutulduğu akreditif kredisi bakımından borcun doğduğu ve ödenmesi gereken tarihlerde davacının sorumluluğuna yönelik herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece öncelikle davacının sorumlu tutulduğu krediler (bireysel taşıt kredisi ve akreditif kredisi) tespit edildikten ve bu kredilerin ne kadarının ödendiği araştırıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, eksik incelemeye dayalı olarak verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.