15. Hukuk Dairesi 2016/4458 E. , 2017/4248 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Vek. Av. ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ... ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. İhbar olunan gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp giderim bedeli ve uğranılan zararın tahsili istemli alacak davası olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve 168.938,00TL"nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı davalı ile aralarındaki 15.09.2005 tarihli sözleşme ile davalının ... ... Huzur mahallesinde bulunan binanın yapımını üstlendiğini, inşaatın tamamlanarak kesin kabulün 01.09.2008 tarihinde yapıldığını, 07.08.2008 tarihinde sözedilen binanın ... Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürlüğü"ne dolayısı ile İçişleri Bakanlığı"na devrediğini, devirden sonra yağan yağmurların etkisi ile izolasyon eksikliği nedeni ile meydana gelen sıva çatlaklarının İçişleri Bakanlığı tarafından 15.04.2011 tarihinde İzmir 18. Noterliği kanalıyla tespit ettirildiği ve meydana gelen zararın yine İçişleri Bakanlığınca 13.09.2011 tarihlinde ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde yaptırılan tespit ile 148.585,00 TL olarak belirlendiğini, davalı tarafından yapılan VİP odasının tavanının çökmesi nedeni ile oluşan zararın da İçişleri Bakanlığı"nca ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde yaptırılan tespit ile belirlendiği, zararın giderilmesi talep edildiği halde davalı tarafça taleplerinin kabul görmediğini ve zararın giderilmediğini belirterek 148.585,00 TL izolasyon eksikliği nedeni ile ayıp giderim bedeli, 44.226,00 TL VİP odasının tavan çökmesi nedeniyle tamir bedeli 4.500,00TL VİP odasında zarar gören mobilyaların bedeli ve 2.354,00 TL tespit masrafından ibaret toplam 199.666,62 TL"nin davalıdan tahsili talep edilmiştir. Davalı tarafından ise ayıp ihbarının süresinde olmadığı, başka kurum tarafından yaptırılan tespitin delil niteliği bulunmadığı, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığı savunulmuştur.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, kurulduğu tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470.) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 359. maddesinin 1 fıkrasında bulunan "İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkânını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeye mecburdur." hükmü gereğince ayıp ihbarı yapılması gerekli bulunmaktadır. Açık ayıp, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıp ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade eder. Yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerekir (BK. md. 359). Aksi halde yüklenici ihtirâzi kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakları yitirir (BK. md. 362). Sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerekir. Aksi halde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve ayıba bağlı hakları düşer (BK. md. 362). Sözleşmede garanti (teminat) süresi kararlaştırılmışsa ayıp ihbarı bu süre içinde de yapılabilir. Süresinde ayıp ihbarı yapılmışsa, açık ayıplı imalâtın bedeli eserin teslim edildiği ve ayıp ihbarının yapıldığı, gizli ayıplı imalâtın bedeli de gizli ayıbın ortaya çıktığının anlaşıldığı tarihteki rayiçlerle istenebilir. Bu açıklamalar ışığında dava konusu olayda davacı dernek tarafından dava dışı İçişleri Bakanlığı tarafından yaptırılan tespitler ve ihtarlar ile ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği ileri sürülmüş ise de, davacıdan ayrı bir tüzel kişilik olan İçişleri Bakanlığı tarafından yaptırılan tespit ve ihtarlar ayıp ihbarının yapıldığının kabulü için yeterli değildir. Kaldı ki İçişleri Bakanlığı tarafından ayıp giderim bedelinin tahsili amacıyla davacı aleyhine açılan davada verilen husumet yokluğundan red kararı Dairemiz 12.09.2013 gün 2013/3110 Esas 2013/4805 Karar sayılı karar ile onanmıştır. Davacı derneğin ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğuna göre ihbarın davacı tüzel kişiliği tarafından bizzat yapılması gerekir. Bu sebeple ihbar yükümlülüğü yerine getirilmediğinden davanın reddi yerine kısmen kabulü doğru olmamış, açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalının temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.