Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5159
Karar No: 2014/4492
Karar Tarihi: 27.3.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/5159 Esas 2014/4492 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/5159 E.  ,  2014/4492 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/01/2014
    NUMARASI : 2012/2-2014/2

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı sigorta şirketine kaskolu müvekkiline ait araca, diğer davalı S.. Ş.. yönetimindeki aracın çarparak hasarlandığını ve müvekkilinin yaralandığını, olayda davalı S.. Ş.."in %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracını oğlu Tayfun"un kullandığını, müvekkilinin ön sağ koltukta olduğunu, kaza tespit tutanağının oluşa uygun düzenlenmediğini belirterek şimdilik 400 TL hasar bedeli, 100 TL kazanç kaybı toplamı 500 TL"nın tüm davalılardan kaza tarihinden işleyecek faizi ile, 4.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek faizi ile davalı S.. Ş.."den tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 15.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 12.289 TL daha artırarak toplam 12.789 TL"nın davalılardan tazminini istemiştir.
    Davalı Eureko Sigorta A.Ş vekili, davacı aracının müvekkiline kasko sigortalı olduğunu, davacının 1.68 promil alkollü olduğunu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğini, bu halin tazminat dışında kaldığını, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davacı vekilinin yemin teklifi üzerine davalı S.. Ş.., kazanın oluş şeklinin kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde meydana geldiği, davacı tarafın iddia ettiği şekilde olmadığı hususunda yemin etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, kazaya konu kazanın kaza tespit tutanağında tespit edildiği şekilde gerçekleştiğinin, olay tarihinde havanın yağmurlu ve yolların ıslak olduğunun, davalı S.. Ş.."in tutanak tanıklarının bilgisi dahilinde olaydan sonra tedavisini yaptırmak amacıyla olay yerinden ayrıldığının, davacı aracının sürücüsünün, davacı H.. Ö.. olduğunun, kaza saatinden sonra alınan alkol raporuna göre 1.68 promil alkollü bulunduğunun, tüm dosya kapsamı, tutanak tanıklarının beyanı, davalı S.. Ş.."e davacı tarafça teklif edilen yeminin içeriği ve ifası ile anlaşılmasına davalı S.. Ş.. hakkında verilen davanın reddine dair kararın doğru olmasına göre, davalı S.. Ş.. hakkında verilen hükme ilişkin ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, davalı S.. Ş.. hakkındaki hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, davalı sigorta şirketi hakkında, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak alacak istemine ilişkin olarak açılmıştır.
    2918 sayılı KTK"nun 48.maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1.maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
    Öte yandan, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.5.5.maddesinde; taşıtın KTK uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların, kasko poliçe teminatı dışında olduğu belirtilmiştir.
    Bununla birlikte, Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinin dayanağını teşkil eden KTK"nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve mütakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabülü de mümkün değildir.
    O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
    Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerdin oluşan bilirkili kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine, aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.
    Somut olayda; 3.1.2011 tarihinde saat 20.00"de trafik kazası meydana gelmiş; davacı H.. Ö.. saat 20.57"de yapılan ölçüme göre 1.68 promil alkollüdür. Yukarıda açıklanan ilkelere göre sürücünün alkollü olması yalnız başına hasarın teminat dışında kalmasını gerektirmez. Oluşan hasarın salt alkolün etkisi altında oluşup oluşmadığının saptanması gerekir. Bu konuda mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmamış, trafik polis memuru bilirkişiden alınan rapora göre hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda mahkemece, davacı aracının sürücüsünün davacı H.. Ö.. olduğunun, olay tarihinde saat 20.57"de alınan rapora göre 1.68 promil alkollü olduğunun kabulü ile aralarında bir nöroloji ve kusur konusunda uzman iki bilirkişinin bulunduğu İTÜ vs gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek bilirkişi kurulundan olayın oluş şekli, yol, hava durumu, dosya içinde bulunan Çorlu 1.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/59 değişik iş sayılı dosyası, İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/366 Esas sayılı dava dosyası, İstanbul 35.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/876-2012/949 sayılı dava dosyası kapsamları ve işbu dava dosyası kapsamı, kaza tespit tutanağı, tutanak tanıklarının beyanları vs birlikte değerlendirilerek davacının Widmark formülüne göre kazanın olduğu saatteki alkol durumunun tespiti ile kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka unsurlarında etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre davalı sigorta şirketi aleyhinde açılan dava yönünden karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, davalı S.. Ş.. hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları ile sair temyiz itirazlarının reddine, S.. Ş.. hakkındaki hükmün ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile davalı Eureko Sigorta A.Ş hakkında kurulan hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 27.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi