22. Hukuk Dairesi 2015/4857 E. , 2015/11805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken sekiz aylık ücret tutarında tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalı işverenin haklı feshi ispatladığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshinin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fesih tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı” başlıklı 31. maddesinin üçüncü fıkrasına göre; "İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz;" beşinci fıkrasına göre; "İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz." denilmektedir.
Somut olayda, davacı işçi sendika üyesi olması üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının çalışma arkadaşlarını işverene dava açmak konusunda işvereni kışkırttığı, bu sebeple iş sözleşmesinin yazılı fesih bildiriminde olduğu gibi haklı sebeple feshedildiği savunmuş, mahkemece davalı tanık beyanlarına göre davacının iş sözleşmesinin işini eksik yaptığı, amirleriyle sık sık tartıştığı ve olmayan mahkeme kararları ile dava tutarlarını yayarak işverene karşı işçileri kışkırttığı ve işveren açısından olumsuz bir durum meydana getirdiği gerekçesiyle 4857 İş Kanunu"nun 25/II hükmü uyarınca feshedildiğinin kabul edildiği görülmektedir.
Dosya kapsamında dinlenen tanıklar işverenin sendika üyesi olduğunu tespit ettiği işçileri işten çıkardığını beyan etmişlerdir. Daha evvel, Yargıtay denetiminden geçen emsal işçiler tarafından açılan işe iade davalarında davacı ile aynı tarihlerde işten çıkarılan işçilerin sendikaya üye olmaları sebebi iş sözleşmelerinin feshedildiği kabul edilerek sendikal tazminata hükmedilmiş ve emsal nitelikteki bu kararlar onanarak kesinleşmiştir. Tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacının iş sözleşmesinin sendikaya üye olması sebebi ile feshedildiği ve sendikal tazminat talebinin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece feshin sendikal sebebe dayandığı gerekçesiyle işe iade kararı verilmesi yerindedir. Ancak dava dilekçesinde işe başlatmama tazminatı sekiz aylık ücret seviyesinden istendiği gözetilerek işçinin bir yıllık ücreti tutarında hüküm altına alınması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin sekiz aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 27,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 02,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 538,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 30.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.