17. Hukuk Dairesi 2014/5112 E. , 2014/4486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete trafik sigortalı aracın, müvekkiline kasko sigortalı araca çarparak hasarlandığını, 6.297 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalının sigortalısının %100 kusurlu olduğunu, davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini alep etmiştir.
Davalı vekili, sigortalının kusuru oranında azami 15.000 TL poliçe limitine kadar gerçek zarardan sorumlu olduklarını, kusuru, hasarı, tespit raporunu kabul etmediğini, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının icra dosyasına vaki itirazının 3.143,68 TL asıl alacak ve 358,12 TL istemiş faiz üzerinden iptaline, takibin bu şekilde devamına, asıl alacak üzerinden dava icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet ilkelerine dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalı, zarar veren aracın ZMSS şirketidir. 2918 sayılı KTK"nun 98 ve 99.maddeleri gereğince davacının, davalı ... şirketine davadan önce ihbarda bulunup bulunmadığının tespiti ile davadan önce ihbar var ise anılan maddeye göre davalı sigortacının temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı ya da usulüne uygun şekilde gerekli belgelerle davalı sigortacıya ihbarda bulunulduğunun ispatlanamadığı durumlarda davalı ... şirketinin bu dava (veya takip yapılmadan doğrudan dava açılmışsa dava tarihinden) itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekili davalıya ihtarda bulunduklarını iddia etmiş ise de; dosya kapsamına göre; davalı tarafa usulüne uygun biçimde gerekli belgelerle ihbarda bulunduğunu, ihbarın davalıya tebliğ edildiğini ispatlayamamıştır. Bu durumda mahkemece, davalı sigortacının 3.6.2011 tarihinde yapılan icra takibiyle temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faize hükmedilmemesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde davalının takip tarihinden önce temerrüde düştüğünün kabulü ile takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden de davalının sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalının sorumlu olacağı tazminat miktarı belirli, likit, muayyen olmayıp, tazminat miktarının tespiti yargılama yapılmasını, bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektirdiğinden davacı vekilinin icra inkar tazimnatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalı aleyhine inkar tazminatına karar verilmesi de doğru değil bozma sebebi ise de; bu konulardaki yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3.maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı "Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile" tümcesinden sonra gelen "takip konusu asıl alacak 3.143,68 TL ile 358,12 TL faiz kalemi ile yapılan itirazın iptali ile diğer yöndeki itirazlarının iptali isteminin reddine, takibin bu şekilde devamına" tümceleri ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yazılı "Asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalıdan davacıya verilmesine" tümcesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, "davalının İstanbul 20.İcra Müdürlüğünün 201/21189 sayılı dosyasına vaki itirazının 3.143,68 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağı takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına davacı vekilinin fazlaya ilişkin talebinin reddine tazimnat miktarı belirli (likit, muayyen) olmadığından davacı vekilinin şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.