Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5091
Karar No: 2014/4480
Karar Tarihi: 27.03.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/5091 Esas 2014/4480 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/5091 E.  ,  2014/4480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/01/2014
    NUMARASI : 2012/363-2014/48

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde taraflar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıya kasko sigortalı, müvekkiline ait aracın tek taraflı trafik kazasında hasarlandığını, ihbara rağmen davalının zararı karşılamadığını belirterek 23.000 TL"nin 10.04.2012 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, araçtaki hasarın bu kaza sonucu meydana gelmediğinin aracın bakımsız, yağsız, susuz bırakılması sebebiyle oluştuğunun tespit edildiğini, temerrüde düşmediklerini, yasal faiz istenebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak açılan alacak istemine ilişkindir. Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cime çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Kasko Sigorta Genel Şartlarının A.5 bendi 5.7 maddesi hükmüne göre yağsızlık, susuzluk, donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararlar ile aynı bendin 5.8 maddesi gereğince, sigorta kapsamına giren bir olaydan doğmadıkça ve böyle bir olayla sonuçlanmadıkça taşıtın mekanik, elektrik ve elektronik donanımında meydana gelen ler türlü arızalar, kırılmalar ile lastiklerde meydana gelen zararlar teminat kapsamı dışındadır. Bu durumda hasarın, mekanik bir sorundan kaynaklanması sebebi ile teminat dışında kalması için günlük kullanımdan kaynaklanan bakımsızlık, eskime, bozukluk, yağsızlık gibi bir sebepten oluşması gerekir.
    TTK"nun 1278.maddesine göre mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken sorumlu bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarların tazminiyle yükümlüdür. Taşıta sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararların teminat dışında kalacağı hüküm altına alınmıştır. İlgi madde hükmünde de hasarın kasten verilmesi halinde teminat dışında kalacağı, ancak kusuru ile verilen hasarın teminat kapsamında olacağı anlaşılmaktadır.
    TTK"nun 1282.maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281.maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı Kasko Sigortası Genel Şartlarının 1.5 maddesi ve TTK 1292/3 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer.
    Somut olayda; davaya konu trafik kazasının 9.4.2012 tarihinde sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu sırada meydana geldiği, aksi kanıtlanmayan 09.04.2012 tarihli resmi görevlilerce düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile sabit olduğu gibi kazanın tutanakta anlatıldığı şekilde olduğu tanık Nesrin Avcı"nın davalı sigorta şirketine verdiği beyan tutanağındaki "olay tarihinde evinin penceresinden bakarken davacı aracının çukura düşerek kaza yaptığı, dörtlü ikaz lambalarını yakarak durduğu aracın başına başka insanların da geldiği" şeklindeki ifadesinde de anlaşılmaktadır.
    Davacı sigorta şirketine beyan dilekçesinde; aracı ile seyrederken havanın çok yağışlı olması sebebiyle yol güzergahında rampalı olan kısımda kilitli taşla kaplı yolun sağ tarafından içi su dolu göçüge aracının sağ tarafı ile girdiğini, motordan takırtı sesi geldiğini, aracın kendiliğinden stop ettiğini, boynunda ve başında acı hissettiğini, trafik ekibini ve sigorta acentesini olay yerine çağırdığını, olay mahallinde uyarıca ve ikaz işareti bulunmadığını, motor arızasının da kaza yerinde oluştuğunu motor kaputunu açtıklarında marş dinamosu civarında bir yanma olduğunu, kaput açılınca yağmur nedeniyle söndüğünü, motor yağlarının kaza yerine boşaldığını ifade etmiştir. Davaya konu kaza gece saatlarendi, yağışlı hava, ıslak parke, iki yönlü, hafif virajlı, dik yokuşlu yolda mürferit çukur nedeniyle meydana gelmiştir. Kaza tutanağında yol kusuru sebebiyle kazanın olduğu aracın alt kısmından hasarlandığı belirtilmiş, motor yağının aktığı belirtilmemiştir.
    Araştırma raporunda davacı aracının davaya konu kazadan önce 03.07.2011 tarihli kazada çarpma sonucu hasarlandığı, 07.07.2011 tarihinde İstanbul R. Otomotivde ekspertizi yapılarak pert kaydının girildiği, aracın önceki plakasının 34 NBA 09 olduğu bildirilmiş ise de bu hasarla ilgili belge ve bilgiler getirilmemiştir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda özetle olay tarihindeki hava ve yol koşullarına göre davacı aracı hız yapamayacağından çukura girdiğinde şiddetli bir çarpmaya maruz kalmayacağı, aracın yola en yakın kısımları karter, sağ ön takım aksamı, motor alt traversi ve aracın alt kısmı boyunca çukura girmeyle ilgili çarpma izinin olmadığı, altta hiçbir darbe olmadığı halde piston kolunun kırılarak motora hasar vermesinin oluşa uygun bulunmadığı, piston kolunun kırılarak motoru hasarlamasının motorun soğutma sisteminin uygun olmaması, yağsız, susuz şekilde çalıştırılması, aracın periyodik bakımının yapılmaması veya tekniğine uygun şekilde yapılmaması veya motor hararet yaptığı halde uzun süreli kullanıma devam edilmesi ile olabileceği hasarın oluşla uyumsuz olduğu, aracın sağdaki çukura girmesiyle piston kolunun kırılıp motoru hasarlamayacağı bildirilmiştir. Mahkemece bu rapora istinaden dava reddedilmiştir.
    Davacı aracında motor aksamındaki hasardan başka hasarların da olduğu ekspertiz raporunda dahi tespit edilmiştir. Kaza tutanağında aracın alt kısımlarından hasarlandığı belirtilmiştir. Rizikonun kaza tutanağında anlatıldığı şekilde oluştuğu ve sigortalı aracın hasarlandığı dosya kapsamı ile sabittir. Araçtaki motor arızasının bu kaza sonucu oluşup oluşmadığı ihtilaflıdır. Motorla ilgili hasarın bu kaza sonucu oluştuğunun tespiti halinde davacının kasten bu hasara sebebiyet verdiği ispatlanamadığı, kusuru ile motor hasarının meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda dahi hasarın teminat kapsamında kaldığının kabulü gerekir.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle sigortalı aracın davaya konu rizikodan önce karıştığı 3.7.2011 tarihinde meydana geldiği ve aracın 7.7.2011 tarihinde perte ayrıldığı ileri sürülen kazaya ilişkin bilgi belge ve hasar dosyasının bulunduğu yerden getirtilmesi (davalı sigortacıdan bu hususta bilgi edinilerek) aracın o kaza sebebiyle tamir edilip edilmediği, varsa tamirle ilgili belgelerin o kazada hasarlanan kısımlarının ne olduğu motorda hasar olup olmadığı hususlarının araştırılması, ilgili belgelerin temin edilmesi, daha sonra önceki bilirkişiler dışında İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden araç hasarı konusunda uzman bilirkişi kurulundan önceki rizikoya ilişkin hasar dosyası da irdelenerek tüm dosya kapsamına göre, davacı aracında davaya konu trafik kazası sebebiyle meydana gelen hasarın ve bedelinin tespiti, araçtaki motor aksamıyla ilgili hasarın bu kazada oluşup oluşmayacağı, bu kazada oluşmamışsa nasıl ve hangi sebeyle oluşabileceği motor hasarı dışında 9.4.2012 tarihli kazada davacı aracında hangi hasarların olabileceği hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, hükme esas alınan bilirkişi raporununda değerlendirildiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davalı E.. S.. AŞ vekilinin temyiz itirazına gelince; davalı sigorta şirketi dava ve duruşmalarda kendini vekili ile temsil ettirmiştir. Davanın esastan reddine karar
    verilmesine göre reddedilen 23.000 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince tespit edilecek nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi davalı lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi