15. Hukuk Dairesi 2017/1412 E. , 2017/4245 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ...Asliye Hukuk Mahkemesi Vek. Av. ...
Davalılar :1-... 2-... Vek. Av. ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ödenen iş bedeli alacağının iadesi ve söküm bedeli olarak ödenen bedelin tazmini talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi vekili; müvekkili davacı şirket ile davalılar arasında ... Mahallesi ... ... Caddesi No:208 ... ... adresinde bulunan inşaatın teras su yalıtım işinin yapılması hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davacı şirketin davalılara 41.000,00 TL ödeme yaptığını, davalıların yapıp teslim etmeyi taahhüt ettikleri işleri sözleşmeye aykırı olarak yaptıklarını, davacının uyarılarına rağmen bunun düzeltilmediğini, davacının sözleşmeye aykırı olarak yapılan işler nedeniyle zarara uğradığını, ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/88 Değişik iş sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda yapılan imalâtların tamir edilerek faydalı hale getirilmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğini, davacı şirketin davalıların yaptığı ayıplı işleri söktürüp yeniden yaptırdığını, ayıplı imalâtların söküm bedeli olarak da 1.500,00 TL ödediğini belirterek 42.500,00 TL"nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davaya cevap vermemiş, mahkemece daha önce verilen 06.05.2014 tarih, 2013/308 Esas, 2015/2504 Karar sayılı davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair kararı davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 13.05.2015 tarih, 2014/4394 Esas ve 2015/2504 Karar sayılı ilâmıyla; "... davalı taraf usulüne uygun tahkikat duruşmasına davet edilerek icra edilerek tahkikat aşamasında 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun seçilecek uzman bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle, davalı yükleniciler tarafından yapılan imalâtlar üzerinde inceleme yapılmak, bu imalâtların ayıplı yapılması nedeniyle davacı iş sahibinin uğradığı zarar bulunup bulunmadığı ve varsa zararın miktarı ile davalı yüklenicilerin iş bedelinden iade etmesi gereken miktarı tespit etmek, mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli rapor almak, taraf itirazları olursa bu itirazları karşılamak, bu çerçevede hesap yapmak ve buna göre tüm bu değerlendirmeler ışığında usulüne uygun şekilde yapılacak yargılama ile oluşacak kanaate göre karar verilmesinden ibaret olmalıdır..." gerekçesi ile bozulmuş mahkemece yapılan yargılamanın 21.01.2016 tarihli oturumunda bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulî müktesep hak doğmuştur.
Öte yandan 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereği, talepten fazlasına karar verilemeyeceği gibi, talep olmayan bir konuda karar da verilemez. Talep olmadığı hususu gözden kaçırılarak talep olmayan bir konuda karar verilmesi de mümkün değildir.
Belirtilen bu ilkeler ve kanun hüküm somut olaya uygulandığında; mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılmamış ve talep bulunmayan bir konuda karar verilmiştir. Şöyle ki; davacı davasında teras yalıtımının ayıplı olduğunu ve eserin reddi ile sökülme bedelini talep etmiş, bilahare yargılama devam ederken 06.05.2014 tarihli celsede duruşmadaki beyanında “...Biz tespit dilekçesindeki 36.500,00 TL üzerinden karar verilmesini talep ediyoruz. Bakiye kısım üzerinden feragat ediyoruz...” demek suretiyle talebini belirli hale getirip sınırlamış ve davacı iş sahibi terasına yapılan imalâtın ayıplı olduğunu ve eserin reddinin gerektiğini iddia edereke ödediği iş bedelinin iadesi ve söküm bedeli olmak üzere toplam 36.500,00 TL"ye hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme davacının bu talebi ile HMK 26. madde hükmü gereği bağlı olup talep dışına çıkarak çatı imalâtının bedeline hükmetmiştir. Bu karar taleple bağlılık ilkesine açıkça aykırı olmuştur.
O halde mahkemece yapılacak iş; HMK"nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak 35.000,00 TL ödenen bedelin iadesi ve 1.500,00 TL söküm bedeli olmak üzere 36.500,00 TL"ye karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.280,75 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.