23. Hukuk Dairesi 2016/9004 E. , 2019/4845 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ...dan elektrik enerjisi temin ettiğini, adı geçen şirketin davalı şirket ile birleştiğini, 2006 Eylül – 2010 Aralık arası döneminde müvekkilinden fazladan sayaç okuma bedeli tahsil edildiğini öğrendiklerini, bu dönemde yürürlükte olan, tüketilen enerji miktarı üzerinden nispi ücret alınmasına ilişkin tarifenin Danıştay tarafından iptal edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2007 Aralık ayına ilişkin 2.964,77 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini arttırarak 2006 Eylül-2010 Aralık dönemi için toplam 1.074.378,87 TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının faturaları ihtirazi kayıt koymadan ödediğini, tarifenin EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe girdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, Danıştay 13. Dairesinin 06.04.2011 tarih ve 2008/2695 E., 2011/1365 K. sayılı ilamıyla nispi tarife uygulanmasına ilişkin EPDK’nın 875 sayılı kararının iptal edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24.05.2012 tarih ve 2011/1901 E., 2012/798 K. sayılı ilamında Özel Daire kararının “serbest tüketiciler” ile sınırlı olarak uygulanacağı belirtilerek onandığı, davacının TBK’nın 78. maddesi hükmü uyarınca, fazladan ödediği bedeli talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 2.960,53 TL’nin dava tarihinden, 1.071.414,10 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, elektrik abonesinden fazladan tahsil edildiği ileri sürülen sayaç okuma bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Daire Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu"nun 21. maddesiyle ile 6446 sayılı Kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş olup kayıp/kaçak,dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH ve sayaç okuma bedeli gibi bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK"nun Kanundaki yetkileri genişletilerek sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiş, aynı maddeye eklenen 10. fıkrada “ Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yine anılan Kanun"un 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"na eklenen; Geçici 19. maddesinde; "Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur."
Geçici 20. maddesinde; "Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Özetle, 17.06.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun ilgili maddelerinde kayıp-kaçak bedelinin tanımı yapılmış olup, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun değişik 17/1. maddesinde ilgili tüzel kişilerin bu tarifelere uymakla yükümlü oldukları belirtilmiş, 17/10. maddesinde ise mahkemelerin ve tüketici hakem heyetlerinin yetkisinin, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacağı öngörülmüş, nihayet Geçici 20. maddesinde, “... Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır" düzenlemesi getirilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 28.12.2017 tarihli ve 2016/150 E., 2017/179 K. sayılı kararı ile 6446 sayılı Kanuna eklenen Geçici 19. ve Geçici 20. maddelerine yönelik iptal talepleri reddedilmiş olup, 6446 sayılı Kanun’un 17. maddesine eklenen (10) numaralı bendin ise iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan söz konusu Kanun değişikliklerinde, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan perakende hizmet bedelleri ile ilgili olarak, bu Kanun değişikliği öncesinde açılan ve hâlen devam eden davalarda da uygulanması gereken düzenlemeler yapıldığından, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun Değişik 17., Geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirilmesi ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir. (Emsal HGK 15.11.2018 tarih 2017/3-1529 E.-2018/1734 K. Sayılı ilamı)
2)Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 2037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.