Esas No: 2019/1097
Karar No: 2021/1373
Karar Tarihi: 14.04.2021
Danıştay 13. Daire 2019/1097 Esas 2021/1373 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/1097
Karar No:2021/1373
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Fonu (Fon)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ...'in hâkim ortağı ...'in banka kaynakları ile edindiği ileri sürülen Avcılar ilçesi, Firuzköy, ... ada, … sayılı parselin hileli bir şekilde, davacının hissedarı ve kanuni temsilcisi olduğu ... Proje Geliştirme ve İnşaat Ltd. Şti. tarafından satın alındığından bahisle davacı adına gönderilen … tarih ve E…. sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ödemeye çağrı mektubunun … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; ödemeye çağrı mektubunun dayanağı olan … tarih ve … sayılı Fon Kurulu kararının ise ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği anlaşıldığından, dayanağı Fon Kurulu kararı ve ödemeye çağrı mektubunun mahkeme kararlarıyla iptal edilmiş olması karşısında dayanaktan yoksun hâle gelen ödeme emrinin de hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Mahkemece, işleme dayanak söz konusu taşınmaz devir işlemlerinin, birbiri peşi sıra Bankalar/Bankacılık mevzuatı hükümleri dolanılmak suretiyle gerçekleştirilen muvazaalı edinme/edindirme niteliğindeki taşınmaz devirleri olduğunu ortaya koyan ceza dosyasında bulunan ifade tutanakları ve bu ifadeleri teyit eden Vergi Denetim Kurulu Raporu'ndaki verilerin ve ortaya koyduğu genel tablonun, işlemlerin gerçekleştirilişindeki kurgunun gözardı edildiği, muvazaalı iş ve işlemlerin tabiatına aykırı bir şekilde somut bulgu, belge ya da kesinleşmiş Mahkeme kararı aranıldığı, iptal kararının, Danıştay bozma ilamı gerekçelerini karşılamaktan, maddi ve hukukî durumu yansıtmaktan uzak olduğu ve mevzuatla örtüşmediği, davacının hissedarı ve yöneticisi olduğu şirket hakkında evvelce başlatılan takip işlemlerinin, o tarihteki bilgi ve belgeler değerlendirilerek kaldırılmış olmasının, gelişen maddi ve hukukî süreç neticesinde dava konusu Fon Kurulu kararının alınmasına ve davacı hakkında takip işlemi tesis edilmesine engel olmadığı, davacı ve/veya hissedarı olduğu şirketin keşide ettiği çekleri ciro/tahsil edenlerin, ceza davasında sanık olarak gösterilmemesi ve/veya ceza yargılaması neticesinde davada sanık olarak gösterilenler hakkında beraat kararı verilmesinin, idari yargı merciini bağlayıcı nitelikte olmadığı, Fon'un, Bankalar/Bankacılık Kanunu hükümleri çerçevesinde alacağın tahsilini teminen, yine aynı yasal mevzuat uyarınca sorumlu olanlar hakkında işlem tesis etmeye görevli ve yetkili olduğu, mevzuat uyarınca davacının, iyiniyet iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğu, muvazaalı iş ve işlemler yönünden illiyet bağının somut delillerle ortaya konulması gerektiği yönündeki iptal kararının aksine, muvazaanın her türlü delille ispatlanabileceği, Fon'un her türlü resim ve harçtan muaf olduğu belirtilerek Fon aleyhine harca hükmedilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 14/04/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.