14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4942 Karar No: 2013/7936 Karar Tarihi: 24.05.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4942 Esas 2013/7936 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/4942 E. , 2013/7936 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.09.2010 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dereden yararlanma hakkına elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacılar, kadimden beri Gören Yaylası içerisinde bulunan deredeki su ile taşınmazlarını suladıklarını, davalının dereye motor koyarak dere suyunun tamamını kendi taşınmazlarına götürdüğünü belirterek davalının elatmasının önlenmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacılara verilen kesin süreye rağmen eksik harcın yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C ve Türk Medeni Kanununun 715. maddeleri uyarınca kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ile sınırlandırmaya tabi değildir. Bu gibi yerler devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir. Özel kişiye özgülenecek şekilde kullanımına olanak yoktur. Somut olayda; davacılar, dava konusu dereden kadim yararlanma haklarının bulunduğunu belirterek müdahalenin önlenmesini istediklerine göre davanın değeri, davacıların davaya konu dereden akan sudan sağladıkları faydaya göre belirlenmelidir. Davacıların dereden yararlanma hakkının, parasal olarak ifadesi mümkün olmadığından, davacılardan maktu harç alınması gerekir. Hal böyle olunca davanın açıldığı tarihte davacılar tarafından yatırılan harç yeterli olup işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken mahkemece tespit edilen 23.909,05 TL eksik harcın davacılara verilen kesin süreye rağmen yatırılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, mahkemece 15.02.2012 tarihli ara kararında davacılara verilen kesin sürede, kesin sürenin sonuçlarının belirtilmemesi doğru olmadığı gibi 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesine göre eksik harcın tamamlanmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi de isabetli olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.