Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8463
Karar No: 2022/2744
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8463 Esas 2022/2744 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8463 E.  ,  2022/2744 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı şirketin mesken abonesi olduğunu ve sayacının R, S ve T fazlarına ait akım ve ölçüm uçları üzerinde müdahale izleri görülmesi nedeniyle hakkında 04/02/2015 tarihli tutanağın düzenlendiğini, sonrasında davalının 01/12/2010-12/07/2014 tarihleri arasındaki dönem için 8.023,80TL kaçak ve 9.110,30 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 17.134,10 TL borç tahakkuk ettirdiğini; ancak, kaçak kullanmadığını ileri sürerek; yansıtılan borçtan sorumlu olmadığının tespitini talep etmiştir, yargılama esnasında ödeme yapmış olması sebebi ile davaya istirdat istemli olarak devam edilmesini istemiştir.
    Davalı; laboratuvarda yapılan kontrolde sayacın gövde kapağı açılma ikaz anahtarı yapıştırılarak devre dışı bırakıldığı ve sayacın R, S ve T fazlarının akım ölçüm uçları üzerinde müdahale izleri görüldüğünden kaçak işlemi yapıldığını, yapılan tahakkukun da doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davanın açıldığı tüketici mahkemesince; davanın kabulü ile davacının davalıya 17.134,10 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen karar, Dairece verilen 10/10/2018 tarihli ve 2016/21898 E.-2018/9887 K. sayılı kararı ile; abonelik türünün sözleşme ve faturalarda mesken olarak göründüğü, ancak kaçak tutanağında; dava konusu adresin "Apart- pansiyon" şeklinde belirtildiği, yine abone grubu ibaresinin karşısına da aynı ibare yazılarak parantez içinde ticari şeklinde kısaltma yapıldığı, dolayısıyla aboneliğin TKHK kapsamında kalıp kalmadığının anlaşılamadığı abonelik türünün tespiti için araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyan tüketici mahkemesince; tanık anlatımları, emniyet araştırması, dosyada mevcut poliçe ve kira sözleşmeleri birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın davacıya müstakil bina olarak kiraya verildiği, bu itibarla davacının tüketici sıfatı bulunmadığı davaya bakmakla; asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
    Görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece; bilirkişi raporunda, muayenenin Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğüne gönderilmeden davalı bünyesinde yapıldığı, endeks döküm tablosu ve günlük ortalama tüketimine göre sayacın eksik kayıt yapmadığı, yönetmelik hükmü gereğince kaçak elektrik enerjisi tüketimi bulunmadığı, kaçak mühleti içinde olması gereken tüketim miktarı ile aynı dönem içinde fatura edilen tüketim miktarı mahsubunda olması gereken tüketimden daha fazla fatura edildiğinden kaçak tüketim bulunmadığı yönündeki görüşlerin desteklendiği, ek tüketim hesabına göre olması gerekenden daha fazla fatura edilmiş olduğundan ek tüketim bulunmadığı, davacının kaçak tüketim faturası ve ek tüketim faturası ile ilgili borcu olmadığının bildirildiği ve raporun tesisat endeks dökümü, taraflar arasındaki sözleşme, kaçak tespit tutanağı, muayene raporu değerlendirilmek suretiyle düzenlendiği ve hükme yeterli bulunduğu; dolayısıyla, davacının kaçak elektrik tüketimi bulunmadığından davalı şirkete Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğünün 2016/3268 E. sayılı dosyasından kaynaklı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, süresinde verdiği 08/10/2021 tarihli tavzih dilekçesi ile; 09/05/2019 tarihinde davalıya ödeme yaptığını ve13/05/2019 tarihinde ödemenin dava dosyasına bildirilerek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istediğini; ancak, menfi tespit hükmü kurulduğunu, HMK m. 305/A uyarınca tavzih ile davalıya ödediği 20.882,88 TL ve icra dairesine harç olarak yatırılan 836,46 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davacının davalı şirkete ödeme yapması sebebi ile Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğünün 2016/3268 E. sayılı dosyasının 09/05/2019 tarihinde haricen tahsil ile kapatıldığının anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK'nın 305/A maddesi uyarınca taraflardan her biri, nihai kararın tebliğinden itibaren 1 ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebileceği, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72/VI maddesi uyarınca, borçlu şayet menfi tespit davası sırasında tedbir kararı almamış ve borcu da ödemek zorunda kalmış ise davaya istirdat davası olarak devam edileceği ve bu hususun mahkemece resen nazara alınacağı, dosya kapsamında yapılan ödemenin sehven fark edilmemesi sebebi ile istirdat hususunun dikkate alınmayarak hüküm kurulamadığı, HMK md. 305/A düzenlemesine ilişkin şartların dosya kapsamında mevcut olduğu kanaati ile “davanın kabulü ile davacının davalı yana 17.134,10TL borçlu olmadığının tespitine” şeklindeki ifadenin “davanın kabulü ile; davacının davalı yana Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3268 Esas sayılı dosyasından kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3268 Esas sayılı dosyası kapsamında ödenen bedelin istirdatı ile davacı yana iadesine” şeklinde hükmün HMK. 305/A gereği tamamlanmasına karar verilmiş, hükmü ve tavzih kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, kaçak tahakkukundan kaynaklı ödenen meblağın istirdatı istemine ilişkindir.
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Somut olayda; mahkemece yargılama devam ederken davacı tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığı gözetilmeksizin sadece menfi tespit istemi yönünden hüküm kurulduğu, davacı tarafın talebi üzerine; ek kararla, HMK m. 305/A gereği hükmün tamamlanabileceği gerekçesi ile “davanın kabulü ile; davacının davalı yana Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3268 Esas sayılı dosyasından kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve Gaziosmanpaşa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3268 Esas sayılı dosyası kapsamında ödenen bedelin istirdatı ile davacı yana iadesine” karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Ne var ki, hükümde, ne kadar meblağın istirdatına karar verildiği açıklanmamıştır. Bu haliyle hüküm, infazda tereddüt yaratacak mahiyettedir.
    O halde mahkemece; tarafların talepleri göz önüne alınarak ve infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde hüküm kurulması gerekirken, kanuna aykırı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma sebebine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeplerle hükmün HUMK m. 428 gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi