14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4946 Karar No: 2013/7933 Karar Tarihi: 24.05.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4946 Esas 2013/7933 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/4946 E. , 2013/7933 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.07.2006 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi, kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 28.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kendisine ait taşınmaz içerisinden çıkan su kaynağına davalının boru döşemek suretiyle müdahalede bulunduğunu ve suyu kullandığını belirterek davalının suya elatmasının önlenmesini istemiştir. Davalı, tarlasının kuzeyinden çıkan sahipsiz suyun dedesi tarafından göl yapılarak biriktirildiğini, 1991-1992 yıllarında plastik boru döşeyerek evinin yanındaki havuza taşıdığını, ancak davacının bu boruları kırarak müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, davanın reddini, aynı konuda kendi açtığı davanın bu dava ile birleştirilmesini talep etmiş, davaların birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, asıl davanın ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 15.12.2008 günlü 2008/18888 Esas, 2008/21428 Karar sayılı ilamı ile özetle “..Tarafların yararlandıkları başka suların olup olmadığının araştırılmadığı saptanmıştır. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. O halde daha sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için su işlerinden anlayan uzman bilirkişiler seçilerek mahkemece yeniden keşif yapılmak suretiyle tarafların yararlandıkları başka sular varsa bunlar da dikkate alınarak, davacının öteden beri kullandığı ve kadim hakkı da gözönünde bulundurularak dava konusu suya olan ihtiyaçlarını belirten ayrıntılı rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilerek bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bu defa da Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 31.05.2012 günlü 2012/9001 Esas, 2012/14015 Karar sayılı ilamı ile özetle “...birleştirilen dosya yönünden hükmün gerekçesinde reddine karar verildiği açıklandığı halde, hükümde sadece asıl davanın reddine karar verilip, birleştirilen dava hakkında hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı-karşı davacı ... temyiz etmiştir. Somut olayda, mahkemece Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 15.12.2008 tarihli bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Tarafların dava konusu suya olan ihtiyaçları bilirkişi raporuyla tam olarak tespit edilmemiştir. Mahkemece 3 kişilik (jeoloji, Hidroloji ve Ziraat Mühendisinden) bilirkişi heyeti ile mahalinde keşif yapılarak tarafların sulama suyuna olan ihtiyaçları, kullandıkları taşınmaz miktarına göre bilirkişi raporu ile tam olarak tespit edilmeli, davacının öteden beri kullandığı ve kadim hakkı bulunan dava konusu 168 ada 28 parsel sayılı taşınmazdaki su kaynağı ile sulamada kulandığı taşınmaz miktarına göre ihtiyacından fazla su bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, davacının ihtiyacından fazla su bulunması durumunda davalının da bu sudan yararlanmasını sağlayacak su rejimi kurulmalıdır. Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi