Esas No: 2022/1642
Karar No: 2022/2721
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/1642 Esas 2022/2721 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/1642 E. , 2022/2721 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı, subay olarak yetiştirilen davalının 926 Sayılı Kanununun 112. maddesinde düzenlenen mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan 28.09.2007 tarihinde TSK'den ayrıldığını, 15 yıl yerine, 8 yıl 8 ay 28 gün hizmet verdiğinden işlemiş faizi ile birlikte toplam 160.604,00 TL tutarındaki yetiştirme giderinden hizmet süresine karşılık gelen bölümü düşüldüğünde kalan borcunun 67.011,00 TL olduğunu beyan ederek, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme ilk kararında 19.580,44 TL alacağın davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, asıl alacak 5.056,68 TL’ye dava tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar kanuni faiz uygulanmasına,fazla talebin reddine dair karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 04/10/2018 tarih 2018/1426 -2018/9024 sayılı ilamı ile gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verildiği gerekçesiyle tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuş;bozmaya uyan mahkemece davanın kısmen kabulüne 14.523,76 TL asıl alacak ve 5.056,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.580,44 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş;hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı
olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanununun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi Yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda; mahkemece, 27.11.2012 tarihli raporu hükme esas aldığını belirtmiş sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile 14.523,76 TL asıl alacak ve 5.056,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.580,44 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Halbuki hükme esas alınan raporda;davalının davacıya dava tarihinde 5.056,68 TL ana para,14.523,76 TL yasal faiz olmak üzere toplam 19.580,44 borçlu olduğu belirtilmiştir. Böylece,hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur.
Bu durumda, hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte yazılı nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 334,38 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nin geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nin 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.