Esas No: 2020/11872
Karar No: 2022/1544
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11872 Esas 2022/1544 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi'nde davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan tutuklu kaldığı, ancak yapılan yargılama sonunda beraat ettiği ve tazminat talebiyle açılan davada kısmen kabul edildiği belirtilmiştir. Yerel mahkemece davacıya 13.904 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın verilmesine hükmedildiği, ancak manevi tazminat miktarının nesnel ölçütlere uygun olarak belirlenmediği ve vekalet ücreti miktarının da yanlışlığı nedeniyle temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü belirtilmiştir. Bu nedenle kararın bozulması ve yeniden düzenlenerek onaylanması gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, tutukluluk süresi sonrası açılan tazminat davasının süresi ve şartlarının 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörüldüğü, bozma nedeni yapılmayan maktu vekalet ücreti miktarının yanlış olduğu ve düzeltilmesi gerektiği, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizlerin talep edilmediği halde hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle bozulduktan sonra hüküm fıkrasında ilgili ibarenin çıkarılması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 13.904 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/186 Esas – 2015/251 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan suçundan 23.04.2014 – 23.07.2015 tarihleri arasında 1 yıl 3 ay tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 23.10.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 22.500 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 13.904 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması ve karar tarihinin 05/08/2017 tarihli 694 sayılı KHK ile yapılan değişiklikten önce olduğu gözetilmeden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği nisbi 4.068,48 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 3.600 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin fazla miktarda tazminata hükmedildiğine ve sair nedenlere yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı vekilinin dava dilekçesinde faize yönelik talebi bulunmamasına ve yargılama sırasında da ıslah talebinde bulunmamış olmasına rağmen, davacı lehine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilerek taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (1.2) numaralı bendinde “dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte” ibaresinin çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.