Esas No: 2020/11865
Karar No: 2022/1543
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11865 Esas 2022/1543 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, uyuşturucu ticareti suçlamasıyla tutuklanmış, ancak yapılan yargılama sonucu beraat etmiştir. Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etmiş, yerel mahkeme tarafından kısmen kabul edilmiştir. Ancak davalı ve davacı vekilleri, tazminat miktarının yetersiz olduğu gerekçesiyle temyiz etmiştir. Yargıtay kararı ise, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminat miktarının, sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gibi ölçütler dikkate alınarak makul bir miktar olarak tayin edilmesi gerektiği, ayrıca maddi tazminat miktarının da hatalı bir bilirkişi raporuna dayanarak belirlendiği için bu kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4362,01 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Tokat Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/273 Esas – 2016/41 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 26.06.2015 – 04.11.2015 tarihleri arasında 4 ay 9 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 29.02.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 4.362,01 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, somut maddi zararın usulünce belirlenmediğine davacı vekilinin, tazminat miktarının yetersiz olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
2-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’4.262,10’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde “ 4.362,01’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.