Esas No: 2016/20450
Karar No: 2021/1054
Karar Tarihi: 14.04.2021
Danıştay 5. Daire 2016/20450 Esas 2021/1054 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/20450
Karar No : 2021/1054
TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVACI) …
VEKİLİ: Av. …
2- (DAVALI) … Kurulu / …
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU :… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan davacı tarafından, Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca düzenlenen başarı bildirim formunun Ağustos 2013 yılına ilişkin olarak "orta derece" şeklinde düzenlenmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının söz konusu döneme ait iş cetvellerinde 2011 yılında gelen 892 dosyadan 542 dosyayı çıkardığı 350 dosyanın ise kaldığı, 2012 yılında ise 2011 yılında devraldığı 350 dosyadan gelen 46.208 dosyanın 848'ini çıkardığı geriye kalan dosyaların ise devrolduğu, 2013 yılında ise 2012 yılından devraldığı 45.673 dosyaya ek olarak 5.989 dosyanın geldiği ve bu yılda davacının 684 dosyayı çıkardığı, davacının 2012 yılından 2013 yılına devrettiği dosya sayısı yüksek görünmekte ise de bunun nedeninin 2012 yılında zamanaşımı bürosu savcısı olarak görev yapan ve … adliyesine ataması çıkan bir başka savcı tarafından 10/12/2012 tarihi itibarıyla kendisine bırakılan 45.450 adet zamanaşımı soruşturma evrakından dolayı kaynaklandığı, davacının söz konusu dönemde beş adet takipsizlik kararının … Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldığı ve bu sayının da davacının çıkardığı toplam iş miktarına oranla önemli miktarda olmadığı, davacının anılan dönem içerisinde … Cumhuriyet başsavcı vekili tarafından eleştiri konusu yapılan toplam dosya sayısının 92 olduğu, bunlardan 22'sinin bizzat davacı tarafından iadesinin istenildiği, 10 dosyanın veri girişindeki hata nedeniyle, 9 dosyanın maddi hata nedeniyle, 8 dosyanın emanetle ilgili olarak, 3 dosyanın başka savcıya ait olduğu için, 1 dosyanın katip hatası nedeniyle, 1 dosyanın teknik nedenlerle iade edildiği, 2 dosya hakkında verilen takipsizlik kararının … Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırıldığı ve yargılamanın henüz sonuçlanmayıp devam ettiği, 31 dosyanın ise … Cumhuriyet başsavcılığı tarafından oluşturulan görüldü sistemi nedeniyle davacı ile bağlı olduğu Cumhuriyet başsavcı vekili arasında oluşan görüş farklılığı nedeniyle iade edildiği ve tüm bu iade edilen dosyalarda davacıya atfedilecek bir kusurun olmadığı, 5 dosyanın iadesinin ise haklı nedenlere dayandığı, söz konusu dönemde davacının çıkardığı iş oranları ile çıkardığı dosyaların kaldırılma ve iade edilme sayıları ile nedenlerine bakıldığında dava konusu başarı bildirim formunun orta düzeyde düzenlenmesini gerektirecek nitelikte ve ağırlıkta olmadıklarının anlaşıldığı, davacının geçmiş yıllardaki çalışmaları, yapılan denetimler sonucu Adalet Müfettişlerince hakkında düzenlenen hal kağıtları ve önceki dönemlerde almış olduğu derece terfileri ile ve birinci sınıf olma terfisinin de olumlu olduğu görüldüğünden, davacı hakkında A defterinde başarılı (orta derecede) sayılmak suretiyle objektif olarak düzenlenmeyen dava konusu başarı bildirim formunda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1.Davacı tarafından, Mahkemenin iptal kararının esas itibarıyla hukuka uygun olduğu ancak gerekçe yönünden Cumhuriyet başsavcı vekilinin, Cumhuriyet savcısına maddi hatalar haricinde fiilin hukuki tavsifi ve sübut konusunda talimat veremeyeceği yani dava açılıp açılmayacağı eğer açılacaksa da suçun vasıflandırılması konusunda talimat verme yetkisinin bulunmadığı hususunun da gerekçede yer alması gerektiği ileri sürülmektedir.
2.Davalı idare tarafından, dava konusu Başarı Bildirim Formunun haneleri incelendiğinde çıkarılan iş sayısının anılan hanelerden sadece birisi olduğu, davacının başarı durumunun diğer hanelerdeki kriterlerin de değerlendirilmesi suretiyle yapıldığı, Mahkemece salt çıkarılan iş sayısı göz önünde bulundurulmak suretiyle formun hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmasının kabul edilemeyeceği, yapılan hata sayısı kadar niteliğinin de önemli olduğu, davacı hakkında yapılan hata tespitlerinde söz konusu hataların davacının mesleki müktesebatı ile uyumlu olmadığı, davacının geçmiş yıllardaki çalışmaları ve yapılan denetimler sonucu düzenlenen hal kağıtlarının olumlu olarak düzenlenmiş olmasının dava konusu başarı formunu kusurlandırmayacağı, hal kağıdı ve başarı bildirim formuna esas alınan unsurların birbirinden farklı olduğu, değerlendirme dönemlerinin de birbirinden ayrı olduğu, geçmiş yıllardaki hal kağıtları olumlu olan bir kimsenin her zaman aynı performansı ve başarıyı sürdüreceğinin peşinen kabulünün mümkün olmadığı, başarı bildirim formunda yer alan bazı hususların kanaat ve gözleme dayalı olduğu ve anılan hususların niteliği itibarıyla bilgi ve belgeye dayandırılmasının mümkün olmadığı ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı İdare tarafından, davacının Mahkeme kararının gerekçesi yönünden yaptığı temyiz başvurusunun hukuki dayanaktan yoksun olduğu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 5. maddesinde Cumhuriyet Başsavcılarının, Cumhuriyet Savcıları üzerindeki gözetim ve denetim hak ve yetkisinin açıkça düzenlendiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz talebinin reddi, davacının temyiz talebinin kabulü ile Mahkeme kararının gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan davacı hakkında, Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca düzenlenen başarı bildirim formu, Ağustos 2013 yılına ilişkin "orta derece" olarak düzenlenmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 21. maddesinin (c) bendinde, hâkimlik ve savcılık mesleğinde bulunanların derece yükselmelerinin yapılabilmesi için; ahlakî gidişleri, meslekî bilgi ve anlayışları, gayret ve çalışkanlıkları, gördükleri işlerin birikmesine sebep olup olmadıkları, çıkardıkları işlerin miktar ve mahiyetleri, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin çalışmaları, göreve bağlılıkları ve devamları, üst merciler ve müfettişlerce haklarında düzenlenen hâl kâğıtları ve sicil fişleri, kanun yolu incelemesinden geçen işleri, örnek karar ve mütalâaları ve varsa meslekî eser ve yazıları ile katıldıkları meslek içi ve uzmanlık eğitimleri göz önünde tutularak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca ilân edilen derece yükselme ilkelerinde aranan koşulları taşımaları gerektiği hükmü, aynı Kanunun “Üst mercilerce verilecek siciller” başlıklı 23. maddesinde, bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet başsavcıları, bu mahkeme nezdindeki Cumhuriyet başsavcıvekilleri ve Cumhuriyet savcıları ile Ağır Ceza Cumhuriyet başsavcıları, merkezdeki Cumhuriyet başsavcıvekilleri ve Cumhuriyet savcıları ile bağlı ilçe Cumhuriyet başsavcıları ve Cumhuriyet savcıları; hakkında, 21. maddenin (c) bendinde sayılan hususları göz önünde bulundurarak; kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlarından ve iddianamelerinden en az beşer adedinin tasdikli suretini de ekleyerek, durumlarının değerlendirilmesine yönelik inceleme sürelerinin bitiminden bir ay önce Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda bulunacak şekilde düşüncelerini belirten bir sicil fişi gönderileceği hükmü, “Birinci sınıf hâkim ve savcıların çalışmalarının değerlendirilmesi” başlıklı 33. maddesinin 1. fıkrasında ise; birinci sınıf olan hâkim ve savcıların başarılı olup olmadıkları; müfettiş hâl kâğıtları, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine ilişkin uygulamayı da kapsayacak biçimde iş cetvelleri, kanun yolu incelemesinden geçen işleri ile varsa meslekî ve akademik konulardaki faaliyetlerine ilişkin diğer bilgi ve belgeler dikkate alınarak, üç yılda bir Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca değerlendirilmesi suretiyle tespit edilir." hükmü yer almaktadır.
2802 Sayılı Hâkimler Ve Savcılar Kanununun 61. ve 121. maddeleri Uyarınca Hâkimlik ve Savcılık Mesleğinde Bulunanlara Uygulanacak Sicil Fişleri Hakkındaki Yönetmeliğin “Düzenlenecek Fişlerde Göz önünde Bulundurulacak İlkeler” başlıklı 4. maddesinde; “Sicil fişleri düzenlenirken; ilgililerin ahlâki gidişleri, çevre ile ilişkileri, mesleki bilgi ve anlayışları, gayret ve çalışkanlıkları, gördükleri işlerde birikime sebep olup olmadıkları, çıkardıkları işlerin miktar ve mahiyetleri, göreve bağlılıkları ve devamları hususları göz önünde bulundurulur” düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bununla birlikte, her ne kadar İdare Mahkemesi kararında; dava konusu Başarı Bildirim Formunun orta olarak düzenlenmesine konu olan dosyalardan 31 dosyanın … Cumhuriyet başsavcılığı tarafından oluşturulan "görüldü sistemi" nedeniyle davacı ile bağlı olduğu Cumhuriyet Başsavcı Vekili arasında oluşan görüş farklılığı nedeniyle iade edildiği ve tüm bu iade edilen dosyalarda davacıya atfedilecek bir kusurun olmadığı, dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesine de yer verilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 06/10/2020 tarih ve E:2019/7-84, K:2020/399 sayılı kararında; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre bir suça ilişkin soruşturma yapma ve bu soruşturma sonucunda iddianame tanzim ederek kamu davası açma veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verme yetkisinin Cumhuriyet savcılarına ait olduğu, Cumhuriyet başsavcılarına bizzat yetki verilen durumların ise Kanun'un 92, 161 ve 166. maddelerinde ayrıca düzenlendiği, aslî yetkilerini kullanan Cumhuriyet savcılarına, 2802 sayılı Kanun'un 5. ve 5235 sayılı Kanun'un 18. maddelerinde belirtilen gözetim ve denetim yetkisi adı altında Cumhuriyet başsavcılarınca müdahalede bulunulamayacağı, Cumhuriyet başsavcısının gözetim ve denetim yetkisinin, iş bölümü sonucunda Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan soruşturmanın etkin şekilde yapılıp yapılmadığını gözetlemek ve denetlemekten ibaret olduğu, Cumhuriyet başsavcısının gözetim ve denetim yetkisinin, bir suç soruşturması sonucunda hangi kararın verilmesi gerektiği yönündeki emirleri veya kararın onanmasını/iade edilmesini kapsamadığına hükmedilmiştir.
Bu durumda, mevzuatın ve yukarıda yer verilen Yargıtay kararının birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu başarı bildirim formunun orta olarak düzenlenmesinin nedenlerinden biri olarak gösterilen, Cumhuriyet başsavcısı/vekili ile Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan davacı arasında hukuki görüş farklılıklarından kaynaklı iade edilen dosyalarla ilgili olarak, yapılan iadelerin başsavcının/vekilinin görev ve yetkisi kapsamında bulunmayan bir uygulamadan kaynaklandığı anlaşıldığından dava konusu işlemin sebep unsurlarından biri olan bu hususun yukarıda yer verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararının gerekçesi de dikkate alındığında hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. İdare Mahkemesi kararında yer verilen anılan duruma ilişkin gerekçede bu yönüyle hukuki isabet görülmemiştir.
Ancak İdare Mahkemesi kararındaki diğer gerekçelerin hukuka uygun bulunması karşısında, bu hususlar, anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine, davacının temyiz isteminin kabulüne,
2….İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, yukarıda belirtilen gerekçesi düzeltilmek suretiyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.