16. Hukuk Dairesi 2020/1221 E. , 2020/4067 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece bölgeye ait hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı olmayan bilirkişiye inceleme yaptırılarak rapor alındığı, jeolog bilirkişisi tarafından dosyaya sunulmuş ek raporun da çekişmeli taşınmazın ne zaman imar-ihya edildiğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini belirleme yönünden karar vermeye yeterli bulunmadığı, yine çekişmeli taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edilen bölüm içinde kalıp kalmadığı hususunda da dosyada açıklık bulunmadığı belirtildikten sonra mahallinden yeniden keşif yapılarak fen bilirkişisinden Hazine adına idari yoldan tescil edilmiş taşınmaz ile davaya konu bölümü çakıştırmalı şekilde gösteren rapor alınması, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından imar-ihya edildiği ve kullanıldığı, kullanımın kimden kime ve ne şekilde geçtiğinin yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından sorulup saptanmaya çalışılması, ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildirir, komşu bölümlerle toprak yapısı, eğim ve bitki deseni gibi hususlarda karşılıklı değerlendirmeyi içerir, gerektiğinde çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı; jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiden çekişmeli taşınmazın ne zaman imar-ihya edildiği ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini belirlemek amacıyla, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit dışı bırakıldığı tarih ile dava tarihi arasında çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereskopik aletlerle inceleme yaptırılarak dönemler içinde taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve çekişmeli taşınmazın üzerinde, Hazine adına idari yoldan oluşmuş tapu kaydı kapsamında kalması halinde tapunun oluşumu tarihine kadar, Hazine tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde ise dava tarihine kadar edinme koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılarak bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli (eski) 900 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Ferzan Tanrıkulu tarafından düzenlenen 03.05.2016 tarihli rapor ve eki haritada kırmızı renk ile çizili olarak gösterilen 175.315,05 metrekare yüzölçümündeki bölüme yönelik açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine, bu bölümün ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.06.2011 tarih, 2011/711 Esas, 2011/796 Karar sayılı muris .... ile .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 13/04/2011 tarih, 2011/499 Esas, 2011/428 Karar sayılı muris Mahmut Tapkan"ın veraset ilamında belirtilen payları oranında imar-ihya yolu ile mülkiyet hakkını kazandıklarının tespitine, 154 ada 1 parsel, 155 ada 1 parsel, 156 ada 1 parsel, 157 ada 1 parsel, 158 ada 1 parsel, 159 ada 1 parsel, 159 ada 2 parsel, 161 ada 7 parsel ile 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmaz üzerinde, davacılar lehine tespit tarihine kadar zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; Mahkemece, hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu sunulan jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinin 23.07.2015 havale tarihli raporunda 1948, 1978 ve 1984 tarihli hava fotoğrafları üzerinde yapılan inceleme neticesinde "taşınmazın fotoğrafların üretildiği tarih itibari ile sürülü olmadığının” bildirildiği; jeoloji bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi ve ziraat bilirkişi kurunun 20.01.2016 tarihli ortak raporunda ise, 1984 tarihli hava fotoğrafı üzerinde yapılan inceleme neticesinde “fotoğrafın çekildiği tarih itibarı ile arazide mevcut kaya ve taşların belirli alanlarda toplandığı, diğer yerlerin ise sürülerek tarım için kullanıldığı” yönünde değerlendirmede bulunmak suretiyle raporlar arasında çelişki oluşturulduğu halde, bu çelişki giderilmemiştir. Öte yandan, ziraatçı bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 28.08.2015 tarihli raporda, taşınmazın imar-ihyasının 25-30 yıl öncesine ait olduğu belirtilmişse de aynı raporda taşınmazın kuzeyinde Raman Dağı’nın olduğu ve taşınmazın dağın eteklerinde olması nedeniyle bölgeye düşen yağışlar nedeniyle kuzeyden güneye doğru dere yatağının oluştuğu, bu tür aşınma ve taşınma ile oluşan erezyonla irili ufaklı taşların taşınmazın yüzeyine dağıldığı belirtilerek, taşınmazın kullanım durumu ve toprak yapısı ile ilgili hususlarda raporun kendi içerisinde yaratılan çelişki üzerinde de durulmamış ve ayrıca taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni dikkate alındığında tespit tarihinde kayalık olan taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenmesi, halen bu niteliğini koruyup korumadığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve ne şekilde tarımsal faaliyette bulunulduğu hususlarında yeterli araştırma yapılmamıştır. Ayrıca davacı taraf 900 parsel sayılı taşınmazın imar nedeniyle oluşan 154 ada 1 parsel, 155 ada 1 parsel, 156 ada 1 parsel, 157 ada 1 parsel, 158 ada 1 parsel, 159 ada 1 parsel, 159 ada 2 parsel, 161 ada 7 parsel ile 203 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davasından feragat etmiş olmasına rağmen feragat edilen taşınmazlar 900 parsel sayılı taşınmaza ait haritada gösterilmediğinden davacıların feragat ettiği taşınmazların dışında kalan dava konusu taşınmazların 900 parsel sayılı taşınmazın hangi bölümünde kaldığı anlaşılamamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, 900 parsel sayılı taşınmaza ait harita ile 900 parsel sayılı taşınmazdan ifraz gören imar parsellerini gösteren harita getirtilmeli, fen bilirkşisinden her iki haritanın çakıştırılması ve davacı tarafın feragat ettiği taşınmazlar ile feragat edilen taşınmazların dışında kalan dava konusu taşınmazların harita üzerinde gösterilmesi suretiyle taşınmazların bulunduğu bölümlerin belirlenmesi istenilmeli ve daha sonra Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazın idari yoldan tapu kaydının oluştuğu 2011 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi, toprak analizi konusunda uzman 5 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, kullanıp kullanılmadığını, kullanılmıyor ise ne zamandır kullanılmadığını, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamladığını somut verilere bilimsel esaslara dayalı olarak açıklayan, önceki ziraatçı bilirkişilerin raporlarını irdeleyen, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; çekişme konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi kurulundan, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın Hazine adına idari yoldan tapunun oluştuğu 2011 yılından 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliğini, kullanım durumunu, bitki örtüsünü, üzerinde tarımsal faaliyet yapılıp yapılmadığını, imar-ihya çalışması bulunmakta ise zirai amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığını, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğin var olup olmadığını, mevcut ise ne zaman başlayıp ne kadar süre devam ettiğini açıklayan, önceki jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişilerin çelişkili raporlarını irdeleyen, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun ve dava konusu taşınmazın her yönden çektirilecek fotoğrafları üzerinde sınırlarının ve ekilip-sürülüp bölümleri ile boş kalan bölümlerinin işaretlenerek gösterilmesi istenilmeli ve böylelikle idari yoldan tapunun oluştuğu 2011 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacılar taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.