Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5943 Esas 2013/7189 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5943
Karar No: 2013/7189
Karar Tarihi: 25.06.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5943 Esas 2013/7189 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan yargılandığı mahkemede beraat etmiştir. Ancak müşteki vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay'ın bozma istemli tebliğnamesi sonucu dosya tekrar incelenmiş ve mahkemenin ilk kararı Daire tarafından bozulmuştur. Ancak mahkeme, bozmaya uyulmasına karar vermesine rağmen ilk kararında ısrar etmiş ve sanık bir kez daha beraat etmiştir. Mahkeme, duruşma tutanağının müşteki veya vekilinin katılıp katılmadığının belirtilmemesi nedeniyle müşteki veya vekilinin duruşmaya katılıp katılmadığının araştırılması gerektiğine ancak bunun mümkün olmadığına karar vermiştir. Daire ise duruşma tutanağının kuvvetli bir delil olduğunu ve müşteki veya vekilinin katılımının bu tutanağın kuvveti ile ispat edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle Daire, mahkemenin kararını bozmuş ve sanık hakkında yeniden yargılama yapılması gerektiğine karar vermiştir. İlgili kanun maddeleri İİK'nın 366. maddesi olarak belirtilmiştir.
16. Hukuk Dairesi         2013/5943 E.  ,  2013/7189 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... 1. İCRA MAHKEMESİ



    Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçundan sanık ... hakkında beraat kararı verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Mahkemece verilen ilk karar, Dairemizin 18.10.2010 tarih ve 2010/5105 Esas, 2010/6114 sayılı kararı ile "01.07.2008 tarihli duruşma tutanağının incelenmesinden müşteki veya vekilinin oturuma katılıp katılmadığının anlaşılamaması karşısında, anılan tarihteki duruşmaya müşteki veya vekilinin iştirak edip etmediği usulüne uygun olarak araştırılması...." gereği ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmasına karar verildiği halde bu husus araştırılmadan, mal beyanında bulunduğu tarih itibariyle bu malların bulunmadığının ispatlanamadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir. Müşteki veya vekilinin duruşmaya gelmediği 01.07.2008 tarihli duruşma tutanağının incelenmesinde, müşteki veya vekili ile sanığın duruşmaya gelip gelmediği belirtilmeksizin, "Belli gün ve saatte 3. celse açıldı. Açık yargılamaya devam olundu. Gereği düşünüldü...." şeklinde düzenlendiği, duruşmadan sonra veya bir sonraki 10.09.2008 tarihli oturuma katılan müşteki vekilinin 01.07.2008 tarihli tutanağa karşı herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Duruşma tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belge olup, aksi ancak kendi kuvvetinde bir delil ile ispatlanması mümkündür. Müşteki veya vekilinin duruşmaya katılıp katılmadığınının araştırılması gereken tarih 01.07.2008 günlü olup, bu tarihteki duruşmaya katılmanın duruşma tutanağı kuvvetinde bir delil ile ispatının mümkün bulunmaması, bugün itibariyle araştırılması gereken tarihin eski olması ve tanık beyanları ile kanıtlanamayacak bulunması karşısında, uyma kararı verilmesine rağmen bozma kararının yerine getirilmemesi noksanlık olarak görülmemiştir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak ONANMASINA, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.