10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7885 Karar No: 2015/10556 Karar Tarihi: 01.06.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7885 Esas 2015/10556 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/7885 E. , 2015/10556 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, haczin kaldırılması ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece verilen ilk karar Dairemizin 28.10.2013 günlü 2013/18222E. ve 2013/19349K. sayılı ilamı ile davacının talebinin net olarak belirlenmesi ile davacı hakkında 506 sayılı Yasanın 80. ve 6183 sayılı Yasanın 35. maddeleri bakımından irdeleme yapılması yönüyle bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiştir. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı). Eldeki davada, mahkemece davacının temsil ve ilzam yetkisinin bulunmayışı ve bu kapsamda davacının 506 sayılı Yasanın 80"inci maddesi kapsamında sorumluluğu bulunmadığına dair kabulü yerinde ise de, sadece davadışı prim borçlusu olan şikretin halen var olmasının 6183 sayılı Yasanın 5"inci maddesi kapsamında kurum alacaklarının şirketten tahsil edilememesi veya şirketten tahsilinin mümkün olmayacağının anlaşılması şartını karşılamadığının kabulü için yeterli gerekçe ./.. oluşturmamasına rağmen, davacının ortağı olduğu Limited şirketin halen var olduğu ve aktif olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, mahkemece, ilk bozma kararı çerçevesinde 6183 sayılı Yasanın 35"inci maddesi kapsamında şirket bakımından tahsil edilememe şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda şirketin ticaret sicili ve vergi dairesinden getirtilecek kayıtlarının araştırılması ile 6183 sayılı Yasanın 35"nci maddesine göre "şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması" şartının gerçekleşmesindeki etkisi de araştırılmak suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.