10. Hukuk Dairesi 2015/9239 E. , 2015/10555 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, askerlik borçlanması suretiyle muristen ölüm aylığı bağlanması istemine ilişindir.
Mahkemece, bozma sonrasında ilâmında belirtilen şekilde davanın kabulü ile, borçlanma bedeli ödenmiş olmakla davacının başvuru tarihini takip eden ay başı olan 01/02/2013"den itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297’nci maddesinde; “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; .. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 31.03.2011 tarihli kararıyla 1992 yılından beri kendisinden haber alınamayan muris kocanın gaipliğine karar verildiği, 22.07.1966 - 22.07.1968 arası dönemde askerlik görevini ifa eden muris kocanın 04.12.1971 - 20.09.1987 arası dönemde 682 gün zorunlu SSK kapsamında prim ödemesinin bulunduğu, bozma sonrasında gelen belgelere göre 720 gün askerlik süresinden, 22.10.2013 tarihinde 112 gün karşılığı tutarı, 20.10.2014 tarihinde 99 gün karşılığı tutarı ve en son da 19.11.2014 20 gün karşılığı tutarı yatırdığı, buna göre davacının 15.01.2013"teki başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı istemesine karşın, murisinin 5 yıllık sigorta süresi var ise de, primi ödenmiş olan 900 günlük süreye ancak borçlanma bedelinin tam olarak yatırdığı 19.11.2014 tarihinde ulaşıldığı ve mahkemece, davacının talebine göre borçlanmaya dair yapılan ödemeyi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin; böyle olunca da verilen hükmün, kısmen kabul niteliğinde olması gerekeceğinin gözetilmemesi isabetsizdir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının tamamen silinmesine, yerine;
"1-Davanın kısmen kabulüne,
Borçlanma bedeli yargılama sırasında ödenmiş olmakla, davacının 19.11.2014 tarihini takip eden ay başı olan 01/12/2014 tarihinden itibaren, 506 sayılı Yasa"nın 68"inci maddesi kapsamında ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, fazla istemin reddine;
2-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığında;
3-Davacının sarfettiği harç hariç davetiye, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 271,65 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 27,10TL"sinin davalı kurumdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına;
4-Davacı vekili için takdir edilen ve karar tarihinde yürürlükte olan Av.Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı kurumdan alınarak davacı vekiline ödenmesine, kısmen kabule göre davalı kurum avukatı için takdir edilen ve karar tarihinde yürürlükte olan Av. Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1500,00 TL. maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kuruma ödenmesine," hükmünün yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.