Çocuğun cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/6649 Esas 2020/4021 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6649
Karar No: 2020/4021
Karar Tarihi: 14.10.2020

Çocuğun cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/6649 Esas 2020/4021 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, çocuğun cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine karar verdi. Ancak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılması gerektiği, bu nedenle vekalet ücreti ödenmesine gerek olmadığı belirtildi. Bu nedenle, mahkeme kararı Kanun'a aykırı olarak düzeltildi ve onaylandı.
Kanun Maddeleri:
- T.C Anayasasının 41. maddesi
- 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi
- CMK'nın 237 ve devamı maddeleri
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri
14. Ceza Dairesi         2019/6649 E.  ,  2020/4021 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
    HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    T.C. Anayasasının 41. maddesine göre ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK"nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, ayrıca sanığın mahkumiyeti halinde suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla davaya katılan kişiler lehine vekalet ücretine hükmedildiği de dikkate alındığında, sanığın ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesi suretiyle maddi zarara uğratılmasının da hakkaniyete uygun olmayacağı gözetilmeden, katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan katılan Bakanlık lehine vekalet ücreti verilmesine ilişkin bölümün karardan çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.