19. Ceza Dairesi 2019/35547 E. , 2020/2411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Yerel mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 7. Ceza Dairesi"nin 23.05.2016 tarih ve 2016/7357 sayılı kararı ile verilen bozma ilamı doğrultusunda TCK"nin 43. maddesi kapsamında değerlendirilen Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18.07.2013 tarihli 2012/735 Esas ve 2013/408 Karar sayılı ilamı ile verilip kesinleşen önceki cezanın 1 yıl 9 ay 20 Gün hapis ve 400,00 TL adli para cezası olduğu, bozmadan sonra, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2014/507 Esas ve 2016/1237 Karar sayılı ilamında da "Zincirleme suça dâhil olan bir suçtan bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de gözönüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle hüküm kurulmalı, kesinleşen hükümdeki ceza sonuç cezadan indirilmeli, böylece yargılaması devam eden suça ilişkin ceza belirlenmelidir." şeklinde ifade edildiği üzere kesinleşmiş davadan bağımsız olarak temel ceza belirlenip bu ceza üzerinden TCK’nin 43. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle belirlenen cezadan evvelce kesinleşen cezanın mahsubu ile infazın tespit edilen ceza üzerinden yapılması gerekeceğinin belirtilmesi karşısında;
Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun"un 8/4, TCK"nin 43/1, 62. maddeleri uygulanarak neticeten hükmolunan 3 yıl 1 ay 15 Gün hapis ve 1240 TL adli para cezasından Turgutlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/735(E)-2013/408(K) sayılı ilamı ile önceki kesinleşen 1 yıl 9 ay hapis ve 400,00 TL adli cezası mahsubu ile sanığın neticeten 1 Yıl 3 ay 25 gün ve 840 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca, hükmün 5. fıkrası çıkarılarak yerine ""Sanığa verilen 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 1240 TL adli para cezasından, Turgutlu 1 Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/735 Esas ve 2013/408 Karar sayılı ilamıyla verilip kesinleşen 1 yıl 9 ay 20 gün hapis ve 400 Tl adli para cezasının mahsubu ile sanığın neticeten 1 yıl 3 ay 25 gün hapis ve 840 TL adli para cezası üzerinden infazına ibaresinin eklenmesi suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.