23. Hukuk Dairesi 2016/8682 E. , 2019/4840 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen taşeronluk sözleşmesinden kaynaklı bakiye 50.000,00 USD alacağı bulunduğunu ileri sürerek, anılan meblağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen 31.03.2006 tarihli protokol kapsamında, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, aralarında taşeronluk ilişkisi bulunan taraflar arasında, davacı yüklenicinin 200.000 USD alacağının ödenmesi hususunda 31.03.2006 tarihli bir protokol yapıldığı, bu protokol uyarınca 150.000 USD’nin davalı tarafından davacıya ödendiği, dava konusu bakiye 50.000 USD’nin ödenmesinin ise davalı ile dava dışı ... ve İnş...A.Ş. arasındaki davaların sonucuna bağlı tutulduğu, davalının, adı geçen dava dışı şirketten kiraladığı ekipmanı, işin ifası amacıyla alt yüklenici konumundaki davacıya teslim ettiği, bu ekipmanların bir kısmının arızalanması ve süresinde kiraya veren şirkete teslim edilmemesi nedeniyle, dava dışı şirket tarafından, davalı aleyhine açılan davalar sonucunda tazminata hükmedildiği, davalının dava tarihi itibariyle dava dışı şirkete bu kapsamda 223.744,21 TL ödeme yaptığı ve icra takibinin halen derdest olduğu, 31.03.2006 tarihli protokol hükümleri uyarınca, bu zarardan davacının sorumlu olduğu, davacı her ne kadar ortaya çıkan bu zararın, bakiye alacağından mahsup edilemeyeceğini ve bu yönde inceleme yapılması gerektiğini talep etmiş ise de protokol hükümleri ve dava dışı şirket tarafından açılan davaların kendisine ihbar edilmiş olması karşısında iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.