Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3703 Esas 2022/1481 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Her iki sanık hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet


Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii, sanık......ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kombassan Mermer Maden İşletmeleri A.Ş. (işveren) tarafından, Antalya ili Korkuteli ilçesi Kızılaliler köyü sınırları içinde bulunan mermer ocağındaki sondaj çalışması işi, yüklenici firma ... Sondaj Ltd. Şti.'ne 25.12.2013 tarihli yüklenici sözleşmesi ile verildiği, sözleşmeye göre sondaj çalışması sırasında meydana gelen iş kazalarından yüklenicinin sorumlu olduğu, sanık ...’ün ... Sondaj şirketinin sahibi ve yetkili müdürü olarak şirketin %75 hissenin kendisine ait, %25 hissenin de eşi olan sanık... Hatun...'e ait olduğu, 14.05.1997 doğumlu olan (16-18 yaş aralığı) ölen ...'in, babası ... ile birlikte taşeron şirkette, babasının yanında yardımcı eleman olarak 8 aydır çalıştığı, olay tarihinde saat 14:10 sıralarında mermer ocağında mermer fizibilite ve karot (mermer numune) çıkarılması çalışması sırasında, ölenin babası Ahmet’in karot makinesini çalıştırdığı sırada, makinenin arkasında bulunan ölenin kazağının ve kolunun makinenin motorunun döner şaftına dolanması sonucu, otopsi raporuna göre büyük damar yaralanmasına bağlı kanama sonucu öldüğü olayda;
Soruşturma aşamasında keşif yapılarak alınan 07.01.2014 tarihli makine ve maden mühendisi bilirkişilerden alınan kusur raporunda yüklenici şirketin tali kusurlu, ölenin asli kusurlu olduğu; hükme esas alınan kovuşturma aşamasında İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyet raporunda ise; karot makinesinde, motor ile şanzıman arasındaki koordineyi-hareketi sağlayan döner şaftın üzerinin ve ön kısmının açıkta ve korumasız bulunduğu, iş güvenliği eğitimi ve kişisel koruyucu elbiselerin verilmediği, bu nedenle yüklenici şirket ortakları olan sanıkların asli kusurlu, ölenin ise tali kusurlu olduğu yönünde rapor verildiği tüm dosya kapsamından görülmekle;
1- Sanık... hatun...hakkındaki hükme yönelik, sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içerisinde yer alan 24 Aralık 2009 tarihli Bafra 3. Noterliği tarafından onaylanan “Bafra Ticaret Sicil Memurluğuna” hitaben yazılan “Tescil Talepnamesi” adlı yazıda, ... Sondaj Jeoteknik-İnşaat-Nakliye Ticaret ve Sanayi Limited şirketini temsil ve ilzama yetkili olarak sanık ... ve sanık... hatun...’ün yetkili olduğu görülmekle:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın şirketin %25 hissesine kağıt üzerinde sahip olduğuna, şirket işleri ile eşi ...’ün fiilen ilgilendiğine, meydana gelen olayda kusuru bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
16.06.2004 tarih ve 225494 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 4. maddesinin ikinci fıkrasında "EK-1'deki çizelgede, karşısında (K) harfi bulunmayan işlerde kadınlar ve (Gİ) harfleri bulunmayan işlerde de 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçiler çalıştırılamaz" amir hükmü gereği, EK-1'deki çizelgenin 1 nolu “arama ve sondaj işleri” ile 10 nolu “taş, toprak sanayi işleri” bölümünde 18 yaşından küçük işçilerin her türlü yer altı ve yer üstü inşaatında, arama ve sondaj işlerinde çalıştırılmasının yasak olduğu, meydana gelen olayda, 16 yaş 6 aylık olan ölen işçinin babasının sondaj çalışmasında yardımcı eleman olarak çalıştırıldığı; şirketi temsile ve imzaya yetkili olan sanık hakkında eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu ve tayin olunan cezanın TCK'nın 22/3. maddesi uyarınca, arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak, CMK’nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla BOZULMASINA,
2- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafinin, ölenin babasının makinenin başında bulunduğu ve ölen ile birlikte gerekli dikkat ve özeni göstermediği için kusurlu olduğuna, sanık... hatun’un şirkette yalnızca hisse sahibi olduğuna, fiilen şirket işleri ile ilgilenmediğine, mahalli Cumhuriyet savcısının hapis cezasının adli para cezasına çevrilirken sanık aleyhine fazla cezaya hükmedildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın anılan şirketin sahibi olup, %75 hisse ile şirket ile fiilen ilgilenen, işe alımlara ve son vermelere karar veren yetkili kişi konumunda bulunması nedeni ile olayın meydana geldiği işyerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili denetim ve tedbirlerin alınması, gerekli iş güvenliği eğitimlerinin verilmesi, ağır ve tehlikeli işlerde kadın, çocuk ve genç işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususlarında mevzuat ve ilgili yönetmeliğe uyma yükümlülüğünün bulunması hususları dikkate alındığında;
16.06.2004 tarih ve 225494 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 4. maddesinin ikinci fıkrasında "EK-1'deki çizelgede, karşısında (K) harfi bulunmayan işlerde kadınlar ve (Gİ) harfleri bulunmayan işlerde de 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçiler çalıştırılamaz" amir hükmü gereği, EK-1'deki çizelgenin 1 nolu “arama ve sondaj işleri” ile 10 nolu “taş, toprak sanayi işleri” bölümünde 18 yaşından küçük işçilerin her türlü yer altı ve yer üstü inşaatında, arama ve sondaj işlerinde çalıştırılmasının yasak olduğu, meydana gelen olayda, 16 yaş 6 aylık olan ölen işçinin babasının sondaj çalışmasında yardımcı eleman olarak çalıştırıldığı; işveren sanık ... tarafından bu durumun bilindiği ve çalışmasına göz yuman ve yeterli denetim ve kontrol mekanizması oluşturmayan sanık ...’ün eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu ve tayin olunan cezanın TCK'nın 22/3. maddesi uyarınca, arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak, CMK’nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla BOZULMASINA, 01.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.