BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/292 Esas 2019/206 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/292
Karar No: 2019/206
Karar Tarihi: 18.02.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/292 Esas 2019/206 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/292 Esas
KARAR NO: 2019/206
DAVA: Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ: 10/03/2017
KARAR TARİHİ: 18/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde: müvekkili şirketin dava dışı -------- Şirketi ile sözleşme yaptığını, bu şirkete yaptığı taahhüdü nedeniyle teslim edilmesi gereken ürünlerin satın alınması amacıyla davalı ile sözleşme yapıldığını, davalının şarta bağlı olduğu sonradan anlaşılan teminat mektubunun sözleşmenin teminatı olarak müvekkiline verdiğini, ödeme yerine davalıya çeklerin teslim edildiğini, satış bedelinin %20'sinin peşin ödendiğini, davalının taahhüt ettiği süre içinde malları teslim etmediğini, çekilen ihtarnameye haksız ve gerçeğe aykırı olarak cevap verdiğini, dava dışı Interca şirketin müvekkili şirkete ürünlerin süresinde teslim edilmesi ve aksi takdirde sözleşmenin feshedildiği bildirir ihtarname gönderdiğini, davalıdan ürünlerin teslimin istenmesine üzerine davalının müvekkili şirkete ------- tarihli protokol gönderdiğini, müvekkilinin dava dışı şirkete verdiği sözü nedeniyle protokolü imzalamak zorunda kaldığını, bu durumda gerek ikrah ve gerekse gabin yönünden irade sakatlığının oluştuğunu, davalının tehdidine maruz kalınarak ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle oluşacak tehlikeden dolayı ve bu tehlikenin yarattığı korku sonucu protokolün imzalandığını, davalının, müvekkilinin zor durumda kalmasından yararlanarak protokolü dayatıp imzalatması nedeniyle gabinin yasal koşullarının oluştuğunu bildirmiş, davaya konu ----- tarihli protokolün iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, davacıya satılan klimaların -------- distribütörü olduğunu, yurt dışından ithal ettiği malları yurt içinde pazarladığını, her iki yanın tacir olması nedeniyle basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, bu kapsamda davacı tarafın sözleşmenin kurulması sırasında irade sakatlığından söz etmesinin mümkün olmadığını, sözleşmeye konu malların teslimi tarihinde darbe girişimi ve kalkışma hareketi nedeniyle mücbir sebebin oluştuğunu, gerek taraflar arasındaki ------- tarihli sözleşmenin 13. maddesi gerekse davacı ile dava dışı İnterca şirketi arasında aynı tarihli sözleşmenin 10. maddesinde düzenlenen mücbir sebepler hükmünce tarafların sorumlu olmayacaklarının açık olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen ------ tarihli protokolün ikrah ve gabin koşulları altında davacı tarafça imzalandığı iddiası ile iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirket ile dava dışı alıcı İnterca şirketi arasında------- tarihli tedarik sözleşmesi imzalanmış, yine taraflar arasında aynı tarihli sipariş formu düzenlenmiştir. Sipariş formunda siparişe konu ürünlerin 12. maddesinde hükumet kararları, döviz transferlerindeki kısıtlamalar gibi satıcının elinde olmayan sebeplerden doğan gecikmelerin teslim süresine aynen ilave edileceği, bu gecikmelerden ve bunun sonuçlarından satıcının sorumlu olmayacağı, yine 13. Maddesinde grev, lokavt yangın, deprem, su baskını ham madde satışlarının tahdide veya vesikaya tabi tutulması ve sair mücbir sebepler halinde imalat ve teslimatta vukaya gelecek gecikmelerden satıcının sorumlu olmayacağı, 21. Maddede cihazların alıcıya tesliminde gecikme olması halinde satıcının günlük %0.5 gecikme cezası ödemeyi kabul ve taahhüt edeceği, alıcının gecikilen gün süresi kadar tutarı satıcıya fatura ederek talep etme hakkında veya almış olduğu teminatı kullanarak tahsil etme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir.
Davanın niteliğine göre davacı tarafın, isteme konu protokolün ikrah ve gabin koşulları altında imzalandığını kanıtlaması zorunludur.
TBK'nun 37. maddesinde ikrah, 28. maddesinde ise gabin düzenlenmiştir.
Davaya konu 12/10/2016 tarihli protokolün varlığı ve içeriği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Bu protokol ile taraflar ------ tarihinde yapmış oldukları sözleşmeye istinaden sözleşme konusu ürünlerin uçak nakliyesi ile yapılması konusunda anlaştıklarını, ortaya çıkan masrafın 2/3'ünün davacı şirket tarafından karşılanması, bu bedelin davalı şirket hesabına gönderilmesi, aksi takdirde malların teslim edilmeyeceği, sonradan ortaya çıkabilecek ilave masraflarında 2/3'ünün davacı şirketi tarafından karşılanacağı konusunda mutabık kalmışlardır.
Talimatla dinlenen tanık ...'ın beyanı ve davalı tarafça dosyaya sunulan ------- tarihli -------- tercüme edilmiş üreticisi şirket tarafından kaleme alınan yazı ile 2016 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarının ağır yaz sezonunun fabrika üretimini etkilediği, bu nedenle davalı şirketin davacıya sattığı ve üretici firmaya sipariş ettiği ürünlerin üretiminin geciktiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında alım satımı kararlaştırılan ürünlerin tesliminin hangi nedenle geciktiği davanın konusu değildir. Davanın konusu protokolün ikrah ve gabin koşuları içinde davacı tarafça imzalanıp imzalanmadığına ilişkindir.
Davacı tanıkları, duruşmadaki beyanlarında malzemelerin gecikmesi nedeniyle uçakla getirilmesinin konuşulduğunu, davalı şirketin uçak masrafını karşılamayacaklarını bildirdiğini, bunun üzerine büyük baskı hissettiklerini, dava dışı firmaya cezai şart ödemek zorunda kalacaklarını, ibranamenin imzalanmaması halinde malın teslim edilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine istemeyerek ibranamenin imzalandığını bildirmişlerdir.
Davacı şirket tanıklarının beyanları ve davacı tarafça dosyaya sunulan delil ve belge örnekleri davayı kanıtlamaya yeter nitelikte deliller değildir. Sözleşme örneğinden sözleşmeye konu malların satım bedelinin toplam ----------- TL ve ------ USD + KDV olduğu anlaşılmaktadır. Protokolde uçak nakliyesi ücreti ---------- USD olarak kararlaştırılmış ve bunun 2/3'ünün davacı tarafça karşılanması konusunda anlaşma sağlanmıştır. Bizzat davacı tanığı ve davacı şirketin mali müşaviri ... dava dışı şirketin sözleşmelerin yerine getirilmemesi halinde kendilerinden ---------Milyon TL civarında tazminat talep edebileceğini, yine davacı şirketin tanığı şirket ortağı ve satışlardan sorumlu müdürü ... -- Milyon TL civarında dava dışı şirkete ceza ödemek zorunda kalacaklarını bildirmiştir. Bu beyanlar dikkate alındığında ortaya çıkacak zarara göre uçak nakliye ücretini 2/3'ünün davacı tarafça 1/3'ünün ise davalı tarafça karşılanarak siparişin süresinde dava dışı şirkete teslim edilmesinde davacı şirketin büyük oranda yararı olduğu gibi özellikle taraflar arasında düzenlenen sipariş formunun 12. ve 13. maddesinde düzenlenen ve davalı şirketin elinde olmayan nedenlerden kaynaklı gecikmelerden ve sonuçlardan sorumluluğunun bulunmadığına ve aynı formun 21. maddesi uyarınca gecikilen günler için davalı şirketin günlük sadece %0,5 oranında gecikme cezası ödeyeceği hükmü karşısında yapılan protokolün ağırlıklı olarak davacının yararına olduğu, davalı tarafın ağır bir sorumluluk altında bulunmaması ve hatta sipariş formunun 12 ve 13. maddeleri hükmü gereği ve üretici firmanın yazısına göre sorumsuzluğundan dahi söz edilebileceği göz önünde tutularak davacı tarafın davalı tarafça protokolü yapmaya zorlanmasının bir anlamının bulunmadığı, bunun yanında Türk Borçlar Kanununda düzenlenen ikrah ve gabin koşullarının somut olayda gerçekleştiğine dair davacı tarafça yeter nitelikte hiçbir delillin sunulamadığı var olmadığı, tanık beyanlarının bu anlamda bir değer içermediği, ayrıca davacı şirketin ürünün niteliği itibariyle siparişi bir başka yerden temin ederek teslimi gerçekleştirebileceği, davalı şirkete karşı ortaya çıkan zararını ilgili mahkemede dava konusu yapabileceği bir hukuki çaresizliğinin bulunmadığı gibi fiilliği çaresizlik halini ve bu hali nedeniyle davalı tarafın ikraha yönelik eylemlerini kanıtlayamadığı, davalı tarafın protokolün imzalanmaması halinde mallarını teslim etmeyeceğine ilişkin açıklamasının ikrah niteliğinde eylem olarak sayılmasının mümkün bulunmadığı, davacının ürünlerin süresinde teslim edilmemesi halinde muhatap kalabileceği rakamsal zararın, davalı tarafla paylaştığı nakliye ücreti karşısındaki büyüklüğü nedeniyle davaya konu protokolde gabin koşullarınında bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın peşin yatırılan 31,40 TL peşin harçtan indirilmesi ile geriye kalan 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kayhdına,
3-Davalı taraf yararına AAÜT'nin 13(1) maddesi uyarınca takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 12,10 TL tebligat gideri ve 27,00 TL talimat giderinden oluşan toplam 39,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK'nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2019





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.