Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/13742 Esas 2014/4390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13742
Karar No: 2014/4390
Karar Tarihi: 27.03.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/13742 Esas 2014/4390 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2012/13742 E.  ,  2014/4390 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun dava konusu taşınmazlarını diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, ivazlar arasından fahiş fark olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, taşınmazın tapuda gsterilen satış bedeli 1.000.00 TL olduğu halde bilirkişiler tarafından belirlenen gerçek değerinin 52.300.00 TL olmasına, İİK"nun 278/2. maddesinde aktin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitlerin bağışlama hükmünde sayılacağının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine devamlılık arz eden yargısal uygulamalara göre taşınmazın tapudaki satış değeri ile gerçek değeri arasında bir misli ve daha fazla farkın fahiş olarak kabulü gerekmesine söz konusu maddenin uygulandığı hallerde 3.kişinin iyi niyetli yada borçlunun alacaklısından mal kaçırmak kastıyla hareket ettiği konusunu bilip bilmemesi
    önem arzetmemesine, öte yandan 3.kişi olan ..."ın taşınmazı gerçek değeri ile satın aldığını vede tapuda gösterilen satış bedelinden ayrı ödemelerde bulunduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalıların temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak tasarrufun iptali davalarında karar harcının tasarrufa konu malın gerçek değeri ile davacının alacak miktarından hangisi daha az ise o değer üzerinden hesaplanması gerekir. Harç, kamu yararı nedeniyle resen göz önüne alınması gerekir. Somut olayda mahkemece yukarda yazılı kıstas göz önüne alınmadan eksik harca hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden kararın 6100 sayılı HMK.nun geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “2.378.79 TL nispi harçtan peşin alınan 148.50 TL.nin mahsubu ile geri kalan 2.230.29 TL harcın davalılardan tahsiline” ibaresinin yazılarak hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.