12. Ceza Dairesi 2021/3677 E. , 2021/6236 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-b, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 4.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2020 tarihli ve 2019/248 esas, 2020/359 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/882 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/09/2020 tarihli kararı ile dosyada basit yargılama usulü uygulanma imkanları bulunmasına rağmen dosyanın tamamlanmış olduğu, basit yargılama usulü uygulanması halindeki itiraz aşamaları nedeni ile yargılama safhasının uzayacağı, usul ekonomisi gereğince takdiren basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmesi üzerine, anılan karara karşı kurum vekilince yapılan itirazın Bodrum Ağır Ceza Mahkemesince "sanığa isnat edilen eylemin taksirle yaralama suçuna ilişkin olduğu, taksirle yaralama suçu için temel ceza miktarının 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak belirlendiği, bu halde 5271 sayılı Kanunun 251/3. maddesinde yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğu, Anayasa Mahkemesinin bu husustaki iptal kararı gözetilerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilebilmesi, gereği için dosyanın basit yargılama usulü yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu" gerekçesiyle kabulüne ilişkin karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Kanunun 251. maddesinde yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir" ve anılan Kanunun geçici 5. maddesinde yer alan "(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; ...c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklindeki düzenlemeler ile, Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Somut dosya kapsamında, öncelikle sanığın mahkumiyetine konu yaralama suçunun, 5271 sayılı Kanununun 251. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu, ancak 5271 sayılı Kanunun 251/1. maddesinde yer alan düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, basit yargılama usulünün uygulanmasının bir zorunluluk olmadığı, tamamen "hakimin takdir hakkına ilişkin olduğu", Mahkemesince de "takdiren basit yargılama usulünün uygulanmadığı" hususunun hem gerekçe kısmında, hem de hüküm kısmında açıkça belirtildiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle;
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 17/03/2021 gün ve 94660652-105-48-2282-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan yürütülen kovuşturma kapsamında, mahkemece dosyada basit yargılama usulü uygulanma imkanları bulunmasına rağmen dosyanın tamamlanmış olduğu, basit yargılama usulü uygulanması halinde itiraz aşamaları nedeni ile yargılama safhasının uzayacağı gerekçeleri ile takdiren basit yargılama usulünün uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmesi üzerine, anılan karara karşı sanık müdafii tarafından yapılan itirazın Bodrum Ağır Ceza Mahkemesince "sanığa isnat edilen eylemin taksirle yaralama suçuna ilişkin olduğu, taksirle yaralama suçu için temel ceza miktarının 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak belirlendiği, bu halde 5271 sayılı Kanunun 251/3. maddesinde yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğu, Anayasa Mahkemesinin bu husustaki iptal kararı gözetilerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilebilmesi, gereği için dosyanın basit yargılama usulü yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu" gerekçesiyle kabulüne ilişkin karar verilmiş ise de; CMK"nın 251 ve devamı maddeleri gözetildiğinde, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağının hakimin takdirine bırakıldığı ve mahkemece kararın gerekçe ve hüküm kısımlarında bu hususun tartışılarak uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından;
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 12/11/2020 tarihli ve 2020/882 Değişik İş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.