Esas No: 2020/3654
Karar No: 2022/1570
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/3654 Esas 2022/1570 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/3654 E. , 2022/1570 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :1-Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 50/4-1a, 52/1-2-3-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/1, 62/1, 50/4-1a, 52/1-2-3-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanık ...'nin mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii tarafından, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hüküm ise sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; 15/08/2013 günü saat 23.00 sıralarında sanık ...'ın sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahal dışı, 50 km/saat hız sınırının bulunduğu, aydınlatmanın mevcut olmadığı, bölünmüş, düz ve eğimsiz yolda seyir halindeyken, yol yapım çalışması sebebiyle 26 metre genişliğinde, 5.5 metre derinliğindeki menfez çukuruna düşmesi şeklinde meydana gelen ve aracın içerisinde yolcu olarak bulunan ...'ın öldüğü, sanık ...'ın ise yaralandığı,
Kaza tespit tutanağında; sanık ...'ın 2918 sayılı KTK' nın 52/1-a (araçların hızını kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak) maddesini ihlal ettiği, ayrıca kaza mahallinde trafik işaret levhalarının yeterince aydınlatılmamış olduğu, sadece 1 adet ışıklı uyarı levhası olup gece yetersiz kaldığı belirtildiği,
29/08/2013 tarihinde yapılan keşfe binaen trafik bilirkişisi tarafından tanzim edilen 12/09/2013 tarihli bilirkişi raporu ile inşaat bilirkişisi tarafından tanzim edilen 19/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda; sanık ...'ın Karayolları Trafik Kanununun 84. maddesinde yer alan sürücülere ait diğer kusurlardan sayılan 52/1-a (araçların hızını kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken azaltmamak), 52/1-b (hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak-dikkatsiz tedbirsiz araç kullanmak) ve yine diğer kusurlardan olan 47/1-c (trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak) maddelerini ihlal etmesi sebebiyle tali kusurlu olduğu, çalışmalar sırasında KTK ve bu kanuna göre çıkarılmış yönetmeliklerde belirlenen tedbirlerin alınmadığını, yeterli ve uygun olmadığını veya yolun yapım ve bakımından sorumlu şirketin, taşıt yolunda yapılan çalışma nedeniyle oluşacak kritik kesimlerde trafiğin düzenli ve güvenli bir şekilde seyrini sağlamadığı tespit edildiğinden, araç sürücülerinin güvenliğini sağlama konusunda asli kusurlu olduğu,
Kaza tarihinde yol yapım çalışmasını gerçekleştiren şirketin... ALTYAPI A.Ş. ve SİGMA İNŞAAT A.Ş. ortak girişimi olduğu ve bu şirketlerin saha sorumlusunun ... olduğu tespit edildiği,
Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 01/09/2014 tarihli raporda; sanık ...'nin, olay mahallindeki işaretlemelerin yetersiz ve eksik olması ile trafik akışının düzenli ve güvenli seyrini sağlamaması sebebiyle asli kusurlu olduğu, sanık ... 'ın aracın hızını, yetersiz de olsa dubalar bulunan ve daralan yolda, gece vakti, görüş ve trafik şartlarına göre ayarlamaması, olay mahallindeki yasal hız sınırı üzerinde seyretmesi ile hızını yeteri kadar erken ve etkili düşürmemesi sebebiyle tali kusurlu olduğu belirtildiği,
Sanık ... müdafii tarafından kaza mahallinde trafik işaretlemelerinin yapıldığına ilişkin tutanakların mahkeme sunulması üzerine alınan, Adli Tıp İstanbul Trafik İhtisas Kurulunun 14/07/2015 tarihli raporunda ikili bir değerlendirme yapılarak: oluşun olay mahallinde görgüye dayalı güvenlik önlemlerinin yetersiz, eksik olduğu şartta gerçekleştiği kabul edilirse; sanık ...'ın tali kusurlu olduğu, sanık ...'nin ise asli kusurlu olduğu, oluşun yeni sunulan tutanaklara göre trafik işaretlemelerinin yeterli ve eksiksiz olduğu şartta gerçekleştiği kabul edilirse; sanık ...'ın asli kusurlu olduğu, sanık ...'nin kusurunun bulunmadığının belirtildiği olayda,
A. Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yukarıda izah edildiği şekilde gerçekleşen olayda; yol yapım çalışmasını yapan şirketlerin saha sorumlusu olan sanığın, hükme esas alınan kaza tespit tutanağı, keşfe binaen tanzim edilen 12/09/2013 ile 19/09/2013 tarihli bilirkişi raporları ile Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 01/09/2014 tarihli raporunda da belirtildiği üzere asli kusurlu olarak bir kişinin ölümüne bir kişininde yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur durumuna, eksik incelemeye ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B. Sanık ...'ın hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelenmesinde ise;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın TCK'nın 22/6. maddesinin tartışılmamasına ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak,
Yukarıda izah edildiği şekilde gerçekleşen olayda; aracı kullanan sanığın, hükme esas alınan kaza tespit tutanağı, keşfe binaen tanzim edilen 12/09/2013 ile 19/09/2013 tarihli bilirkişi raporları ile Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 01/09/2014 tarihli raporunda da belirtildiği üzere tali kusurlu olarak bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılmakla, yapılan incelemede;
CMK’nın 231. maddesindeki "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken; dosya içeriğine göre, sanığın 20/10/2014 tarihli talimat duruşmasında; hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiği, temyiz dilekçesinde, ölen kişinin kendisinin kız kardeşinin eşi olduğu, kız kardeşinin ve yeğenlerinin kendisinden şikayetçi olmadıklarını, kız kardeşi ile yeğenlerinin bir takım zararlarını karşıladığını beyan ettiği ve ölen ...'ın eşi ... ile oğlu ...'ın soruşturma aşamasında kimseden şikayetçi olmadıkları, kovuşturma aşamasında dinlenmedikleri dikkate alındığında; mahkemece ölenin yakınlarının zararı olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılmadığı ve somut zarar miktarı da belirlenmediği anlaşılmakla; olay nedeniyle ölenin yakınlarında meydana gelen zararın mahkemece basit bir araştırma yapılarak tespit edilip, sanığa zararı giderme imkanı da tanındıktan sonra, sabıkası olmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinde bulunan sanık hakkında, ölenin zararlarını gidermediğinden bahisle CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen ''hükmün açıklanmasının geri bırakılması" hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.