13. Ceza Dairesi 2018/5647 E. , 2019/1958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Hırsızlık
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin verilen cezanın çok fazla olduğuna yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanığın olay tarihinde gece vakti müştekiye ait aracın ön ve arka plakalarını çaldığı şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın saik ve amacı gözetilerek hırsızlık suçundan sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu, yine verilen ceza miktarına göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 50, 51 ve 5271 sayılı CMK"nın 231. maddelerinin uygulanma koşullarının da oluşmadığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince hırsızlık suçundan verilen istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin müdafiisi olmadan yargılama yapıldığından savunma hakkının kısıtlandığına yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde gece vakti müştekiye ait aracın ön ve arka plakalarını çaldığı şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın saik ve amacı gözetilerek hırsızlık suçundan sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e, 143. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle yargılanan sanığa,
Sanığa 20/06/2017 tarihli duruşmada 5271 sayılı CMK’nın 147. maddesi hakları okunarak “..müdafii seçme hakkının bulunduğu, müdafiisinin hukuki yardımından faydalanabileceği, ifade ve sorgusunda müdafisinin bulunabileceği, müdafii seçebilecek durumda olmadığı ve bir müdafii yardımından faydalanmak istediği takdirde kendisine baro tarafından bir müdafii görevlendirileceği..”anlatıldığı ve sanığın müdafii istemediğini belirttiği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince hırsızlık suçundan verilen istinaf isteminin esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 12/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.