Esas No: 2020/1849
Karar No: 2022/1555
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1849 Esas 2022/1555 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle öldürme suçundan askeri mahkemede 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Dosya askeri mahkeme kapatıldıktan sonra sivil mahkemeye devredildi. Sivil mahkeme, sanığın olayı bilinçli taksirle işlediği şeklindeki kabulüne dayanarak hüküm verdi. Ancak, dosyada yer alan deliller ile sanığın görev yaptığı bölgede sık sık gerçekleşen kaçakçılık olayları dikkate alındığında, sanığın eyleminin basit taksirle işlendiği kabul edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu nedenle, hüküm kısmen bozuldu. İlgili kanun maddeleri: Askeri Ceza Kanunu 146, Türk Ceza Kanunu 85/1, 22/3, 27/1, 62/1.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm :Askeri Ceza Kanununun 146. maddesi atfıyla TCK'nın 85/1, 22/3, 27/1, 62/1. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Silahı hakkında dikkatsizlik, emir ve talimatlara riayetsizlik sonucu bilinçli taksirle öldürme suçundan sanık ... hakkında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 6'ıncı Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Askeri Savcılığının 28.08.2014 tarihli iddianamesi ile Adana 6'ıncı Mekanize Tümen Komutanlığı Askeri Mahkemesi nezdinde kamu davası açıldığı, 28.12.2015 tarih 2014/592 esas 2015/885 sayılı kararıyla sanığın bilinçli taksirle öldürme suçundan 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, anılan kararın sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edildiği, Askeri Yargıtay 4. Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde 19.10.2016 tarih ve 2016/448 esas 2016/20 karar sayılı ilamı ile, "...Suçtan zarar görenler..., ...,. ... ile ...'ye gerekçeli kararın tebliğ edilmemiş olması dikkate alınarak, söz konusu eksikliğin giderilmesi için dava dosyasının iadesine, dava dosyasının Askeri Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesine..." karar verildiği, sonrasında, 27.04.2017 tarih ve 30050 sayılı Resmi Gazetenin Mükerrer sayısında yayımlanan Yüksek Seçim Kurulunun 27.04 2017 tarihli ve 663 sayılı kararına göre 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun halk oylaması sonucu kabul edildiğinin ilan edildiği, Anayasa değişikliği uyarınca askeri mahkemelerin kaldırıldığı, 926 sayılı Kanuna eklenen geçici 45. madde ile Askeri Mahkemelerde bulunan dosyaların ne şekilde devredileceğinin düzenlendiği buna göre de, Reyhanlı 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından forma bağlanan dava dosyasının önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, sonrasında Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın geçici görevlendirme ile Hatay Reyhanlı 4'üncü Hudut Bölük Komutanlığı Şehit ...Hudut Karakolunda P.Tğm olarak görev yaptığı, olay günü saat 15:30 sıralarında Suriye sınırına 50-60 metre mesafede 243-244 nolu hudut taşları arasında bulunan 1'inci derecede askeri yasak bölge sınırları içinde sivil şahısların Suriye tarafından mavi renkli bidonlarla mazot kaçakçılığı yapacaklarının anlaşıldığı, bir süre sanık ile tanık...'ın kendilerini göstermelerine rağmen kaçakçıların dağılmadığı ve devamında kaçakçılık yapmak amacıyla hareketlere başladıkları, bu durum üzerine tanık ...'in kaçakçıları uyardığı, ancak yanlarında kamyonet bulunan kaçakçıların uyarıları dinlemeyerek sınır hattına yaklaşarak hazırlık hareketlerine devam ettikleri, devamında sanığın bağırarak kaçakçıları uyardığı, ancak kaçakçıların yine uyarılara itibar etmeyerek mazot bidonlarının huduttan kaçak olarak geçirmek için hareketlerine devam ettikleri, uyarıları dinlemeyen kaçakçılara doğru sanığın koşarken uyarı amacıyla bu defa havaya doğru birkaç el ateş ettiği, bu ateş üzerine bir grup motosikletli kaçakçının olay yerinden uzaklaştığı, ancak kamyonet ile kaçakçılık yapanların eylemlerine devam ettiği ve silahla yapılan uyarıya uymadıkları; sanığın, kamyonet ile kaçakçılık yapılan yere doğru yaklaştığı ve bu sırada kaçakçılık yapan şahısların bulunduğu kamyonetin, 10-15 metre sağına boş alana doğru üç el ateş ettiği, ardından kaçakçıların arasından bağrışma sesleri geldiği ve bir kişinin vurulduğunun anlaşıldığı, atışlardan bir tanesinin sivil şahıs ...'ye isabet etmesi sonucu öldüğü olayda; ölü muayene raporuna göre, cesedin sağ koltuk altında 0,5 cm ebadında ateşli silah mermi girişi, sol klavikula üzerinde 1x1 cm ebatlarında ateşli silah mermisi çıkış deliği olduğunun görüldüğü, otopsi raporuna göre de, kişinin ölümünün ateşli silah yaralanmasına bağlı kosta kemik kırıkları ile birlikte iç organ yaralanması büyük damar yaralanmasından gelişen iç ve dış kanama sonucu meydana gelmiş olduğunun bildirildiği, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2'nci Hudut Alay Komutanlığına ait 11.12.2014 tarihli yazıda; 28.09.2013 tarihinden önce 14.08.2013 tarihinde sanığın görevli olduğu karakol sorumluluk bölgesinde akaryakıt kaçakçılığı yapan şahıslara müdahale esnasında, kaçakçı şahıslar tarafından yere dökülen mazotun ve mazot bidonlarının ateşe verilmesi sonucu P. söz Er ...'in kollarından ve çenesinden yaralandığı, iki gün sonra yine kaçakçı şahıslar tarafından mazot bidonlarının ateşe verilmesi sonucu P. Er ...'ın ağır şekilde yaralandığı ve 04.09.2013 tarihinde tedavi gördüğü hastanede şehit olduğunun bildirildiği, yine dosya kapsamında mevcut "eylem ikazı" başlıklı yazılarda, kaçakçıların bidonlar içinde Türkiye'ye patlayıcı madde sokmaya çalışacaklarına ilişkin istihbarat alındığı ve sanığın görev yaptığı karakol bölgesindeki askerlerin sürekli teyakkuzda oldukları dikkate alındığında; sanığın eylemini basit taksir ile işlediğinin kabulü ile sanık hakkında TCK'nın 22/3. maddesi uygulanmaksızın bir hüküm kurulması gerekirken, eylemin bilinçli taksirle işlendiği şeklindeki kabule dayalı olarak sanık hakkında yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün belirtilen sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.