Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10225 Esas 2019/1670 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10225
Karar No: 2019/1670
Karar Tarihi: 18.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10225 Esas 2019/1670 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10225 E.  ,  2019/1670 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, borcundan dolayı davalı ... hakkında icra takibi yapıldığını, alacağın tahsilinin mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazını icra takibi aşamasında değerinin altında bir bedel ile davalı ..."na devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... kendisinin ..."da yaşadığını, yatırımlarının bir kısmını ..."de yaptığını davalı ... adına olan yerin 50 dönümünü kendi adına ve elli dönümünü kardeşi dava dışı Nihat Terzioğlu"na aldığını, taşınmaz adına haciz şerhlerinin olduğunu, ödendikten sonra satın aldıklarını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... tasarrufun iptali davası açılabilmesi için aciz belgesi gerektiği, haciz uygulanmadığını, gayrımenkul, menkul malvarlığı bulunduğunu, borcun doğumundan itibaren 5 yıllık süre içerisinde dava açılmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde ipotek ve haciz kaydının bulunduğunu, satış öncesi davalı ... tarafından ödendiğinin ve kalan bedeli tapuda satış bedeli olarak gösterildiğini belirterek açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, İİK"nın 278/1 maddesi uyarınca acizden önceki iki seneyi geçen tasarrufların iptale tabi olmadıklarını, dosyadaki aciz belgesinin 25/12/2012 tarihli olup davalı ... adına kayıtlı taşınmaza ilişkin tasarruf işleminin 28/12/2007 tarihinde yapmış olması nedeniyle İİK"nın 278. maddesindeki koşulların oluşmadığından davalı
    ... ile davalı ..."in birbiriyle akraba veya arkadaş olmadıklarından işlemlerin davacı alacaklıyı zarara uğratmak kastı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    İİK"nun 284. maddesine göre "İptal davası açma hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer" maddesinde belirtilen beş yıllık süre hakdüşürücü süre niteliğinde olup mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde yazılı gerekçelerden bir bölümü yasa hükümlerine uygun bulunmasada İİK 284. maddesi hükmüne göre tasarrrufun iptali davaları tasarruf tarihinden itibaren 5 yıl içinde açılması gerekirken, bu süre dolduktan sonra 07/01/2013 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere işin esasına girilerek karar verilmesi doğru değil ise de; mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilmek (düzeltilerek) suretiyle kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle sonucu itibariyle doğru olan kararın değiştirilen gerekçeyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.