1. Hukuk Dairesi 2016/15172 E. , 2020/911 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalıların 5543 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıklarını ileri sürerek iskana başvurduklarını, Mahalli İskan Komisyonunun 29.07.1992 tarih ve 10 nolu kararına istinaden ... parsel sayılı taşınmazın davalılara temlik edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince başvuru sahibi olan aile reisinin göçebe olmadığı, ayrıca hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği kararı alınmadan önce sigorta kaydının bulunduğu, bu nedenle göçebelik durumu olmadığından yerleşik hayata geçiş amacı taşıyan iskandan faydalanmaması ve hak sahipliklerinin iptal edilmesi gerektiği hususunun tespit edilmesi üzerine, Mahalli İskan Komisyonunun 05.12.2012 tarih ve 2012/686 nolu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptal edildiğini, davalıların bu karara karşı ... İdare Mahkemesinde açtıkları davanın retle sonuçlandığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, Mahalli İskan Komisyonu’nun 05.12.2012 tarih ve 2012/686 nolu iptal kararının iptaline ilişkin idari yargıda açılan davanın sürdüğünü, eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Komisyon kararının iptaline ilişkin davalılar tarafından ... İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği, davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 29.07.1992 tarih ve 10 nolu Mahalli İskan Komisyonu Kararı ile davalı ...’nın 2510 sayılı İskan Kanunu ve uygulanmasına dair Yönetmelik ve Genelgeler çerçevesinde tarımsal iskan edilmek üzere hak sahibi sayılmasına karar verildiği, alınan karar gereğince dava konusu 2477 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiği, 05.12.2012 tarih ve 686 nolu Mahalli İskan Komisyonu Kararı ile ise, ...’nın başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce, SGK kaydının tespit edildiği gerekçesi ile hak sahipliğinin ve daha önce alınan 29.07.1992 tarih ve 10 sayılı Komisyon Kararı’nın iptaline karar verildiği, söz konusu iptal kararına karşı davalılar tarafından ... İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verilerek temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 5543 sayılı İskan Kanunu’nun Geçici 7/3.maddesinde, “ Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder.” düzenlemesi yer almaktadır.
Hal böyle olunca, her ne kadar idare mahkemesinde açılan iptal davasının reddine karar verilmiş ise de, 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6945 sayılı ile Kanun 5543 sayılı İskan Kanunu’na eklenen Geçici 7/3.maddesinde yer alan düzenleme dikkate alındığında davalıların hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalı geri verilmesine, 13.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.