10. Hukuk Dairesi 2015/9004 E. , 2015/10496 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Asıl dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine; birleşen dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı (asıl davanın davacısı-birleşen davanın davalısı) Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davanın incelenmesinde; 1999 yılında eşinden boşanan davalıya (asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı) hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle davacı Kurumca kesildiği ve yersiz ödenen aylıklar nedeniyle davacı Kurumca başlatılan icra takibinin davalı tarafından yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmaktadır.
506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı ...ve...ı Kanunu"nun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56. maddesinin ikinci (son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiş olup, hükmün ..."ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvurunun, ... Mahkemesi"nin 15.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 28.04.2011 gün ve 2009/86 Esas - 2011/70 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, dolayısıyla iptal edilmeyen fıkranın yürürlükte olduğu belirgindir.
Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle Anayasa"nın
20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, davalı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde edilmeli, ilgili Nüfus Müdürlüklerinden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğü’nden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli, ilgililerin su, elektrik, telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, boşanılan eş 4857 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yer almakta ise adına ödeme yapılabilecek özel olarak açılan banka hesabı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında, öncelikle, ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/7277 sayılı takip dosyası celbedilmeli, davalı ve eski eşin adreslerindeki elektrik, telefon, su vb. aboneliklerin kimler adına olduğu ile davalı ve eski eşinin kayıtlı oldukları aile hekimlikleri ilgili yerlerden sorulmalı, uyuşmazlık konusu dönemde boşanan eşlerin kayıtlı oldukları ... görev yapmış/yapmakta olan mahalle muhtar ve azaları ile özellikle, bu adreslerdeki apartman yöneticileri ile komşuları olmak üzere resen tespit edilecek kişilerden, kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bildirilen adreslerin aynı mahallede ve sokak numaraları itibariyle birbirine yakın olmaları nedeniyle bu adreslerde uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ayrıntılı kolluk araştırması yaptırılarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.