Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15455
Karar No: 2020/910
Karar Tarihi: 13.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15455 Esas 2020/910 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/15455 E.  ,  2020/910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, eşinin borçları nedeniyle üzerinde iki adet evin bulunduğu maliki olduğu 729 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki evlerden birinin satışı hususunda davalı ile anlaştıklarını ancak tapuya gittiklerinde davalının “...taşınmazın 1/2’sinin satışı olmuyor, tamamının tapusunu devredeceksin ben burayı böldürüp yarısını sana vereceğim...” şeklindeki sözlerine güvenerek taşınmazın tamamını devrettiğini, bir müddet sonra davalının taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu iddia ederek evden çıkmasını istemesi üzerine yanıltıldığını anladığını, okuma yazma bilmemesi ve yaşlı olmasından faydalanılarak taşınmazın tamamının temlikinin sağlandığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, iddiaları yersiz olduğunu, taşınmazın tamamının satışı hususunda davacı ile anlaştıklarını, kendisinin de okuma yazma bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, hile (aldatma) olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu avlulu ahşap ev ve arsa nitelikli 729 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tamamını 05.03.2010 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olayda; mahkemece yapılan keşif sonucu çekişme konusu taşınmaz üzerinde iki adet ev bulunduğu, dinlenen tanık beyanlarından davacının taşınmazdaki 1/2 payın satışı hususunda satış iradesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; 1/2 pay bakımından davanın kabulüne karar verilmesi, kalan payın da davalı üzerinde bırakılması gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek hatalı değerlendirme ile davanın tamamının kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi