![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/5897
Karar No: 2022/2870
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5897 Esas 2022/2870 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İlk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının reddine dair verilen kararın bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda reddedilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafın temyiz başvurusu sonucunda, cezai işlemin yerinde olup olmadığının denetlenmesi amacıyla üçüncü kez rapor alınması gerektiği ve yazılı şekilde karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Buna göre, davacı yararına ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi (temyiz olunan kararların kaldırılması) ve 371. maddesi (ilk derece mahkemesi kararının bozulması).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BALIKESİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmekle, duruşma günü olarak belirlenen 29/03/2022 tarihinde davacı vekili Av. ..., ile davalı vekili Av. ..., geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2014 ve 2015 yıllarında tedavi hizmeti verdikleri Kurum mensubu hastalardan SUT’un "ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri" başlıklı 1.9.3. maddesinin (ğ) bendindeki "Kardiyovasküler cerrahi işlemlerinden hiçbir ilave ücret alınmaz (İstisnai sağlık hizmetlerinde belirtilen işlemler hariç)" hükmüne aykırı olarak 64.950 TL ilave ücret tahsil ettikleri gerekçesiyle Kurumca 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 11.1.8. maddesi uyarınca 324.750 TL, sunulan hizmetleri ve ilave ücreti gösterir belge vermedikleri iddiasıyla sözleşmenin 11.1.6. maddesi uyarınca 69.000 TL tutarında cezai şart uygulandığını, bu işlemlerin haksız olduğunu, ayrıca sözleşmenin 11.3.6. maddesine göre 117.903,36 TL tutarında fazla cezai şart uygulandığını, bu nedenlerle borçlu olmadığının tespitini, uygulanan 393.750 TL tutarındaki cezai şart bedelinin Kurumdaki hak edişlerinden kesilmesi halinde kesinti tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; kurum mevzuatına aykırı olarak hastaya uygulanan kardiyovasküler cerrahi işleminin Medula kayıtlarına işlenmeyip bu işlem bedelinin hastaya fatura edilmesi nedeniyle davacının sözleşmeye aykırı davrandığı anlaşıldığından kurum tarafından uygulanan ceza işlemin SUT ve sağlık hizmetleri sözleşmesi hükümlerine uygun olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı hastaneden tedavi hizmeti alan bir kısım kurum mensubu hastalardan SUT hükümlerine aykırı şekilde ilave ücret alındığı ve hastalara bu ilave ücretler ile sunulan hizmetleri gösterir belgelerin verilmediği gerekçesiyle Kurumca uygulanan cezai işlemin yerinde olup olmadığının denetlenmesi amacıyla mahkemece farklı bilirkişilerden alınan iki raporun birbiri ile çelişkili olması nedeniyle çelişkilerin giderilmesi amacıyla üçüncü kez farklı bir bilirkişi heyetinden rapor alınmışsa da, alınan son raporda da cezai işleme konu hastaların aldığı tedavi hizmetlerine ilişkin hastane kayıtlarının incelenmediği, hastalardan ilave ücret alınıp alınmadığının belirlenmediği, ilave ücret alınmışsa alınan miktarın SUT hükümlerine aykırı olup olmadığına dair hastaların Kurumca alınan beyanları ile birlikte tek tek değerlendirilmediği, ayrıca alınan ilk iki rapor arasındaki çelişkileri gidermeye yönelik gerekçeli açıklama yapılmadığı ve davacı tarafça 2012 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alım sözleşmesinin 21.06.2013 yürürlük tarihli zeyilname 2 ile değiştirilen 11.3.6. maddesinin uygulanmasının istenmesine rağmen bu maddenin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmediği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca tarafların tüm delilleri, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazları da dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşme ve SUT hükümleri ile ilgili diğer mevzuat hükümleri değerlendirilmek suretiyle kalp damar cerrahı doktor, hastane yöneticisi ve SGK uzmanı kişilerden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak her hasta bazında gerekçeleriyle birlikte değerlendirme yapılarak cezai işlemin yerinde olup olmadığına dair tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.