4. Hukuk Dairesi 2016/8572 E. , 2019/1581 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... Ltd. Şti. aleyhine 11/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/03/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı şirket yetkilisi ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davacıya ait büyükbaş besi çiftliğinin bulunduğu davaya konu ... ada ... parsel sayılı (eski ... parsel sayılı) taşınmazın bitişiğinde ve kuzey batısında bulunan dere yataklarına davalı şirket tarafından kaçak ve usulsüz şekilde hafriyat dökümü yapılması nedeniyle 06/09/2014 tarihinde yağan şiddetli yağmur sonucu derenin taştığını, sel sularının hafriyatlar nedeniyle yön değiştirerek davacıya ait çiftlikte büyük çapta hasara neden olduğunu, ... Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/94 D. İş sayılı dosyasında alınan raporda zararının tespit edildiğini belirterek, maddi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davalı şirketin ... AŞ adına hafriyat işi ile uğraştığını, ancak dava konusu bölgede izinli ya da izinsiz bir çalışmasının olmadığını, birçok firmanın aynı bölgede hafriyat işiyle uğraştığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazda meydana gelen zarar ile hafriyat dökülmesi arasında illiyet bağı bulunmadığı belirtilmiş ise de oluşan zarar tespiti yönünden itibar edilen rapora illiyet bağı yönünden itibar edilmediği, dava konusu zararın dere yatağına hafriyat dökülmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; 06/09/2014 tarihinde yağan yağışlar sırasında davacıya ait besi çiftliğini sel bastığı, çiftlikte bulunan arpa, yem ve slajlık mısır ürünlerinin, çeşitli makine ve ekipman ile hayvanların zarar gördüğünün iddia edildiği, mahkemece mahallinde yapılan keşiften sonra görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti raporunda; çiftliğin konumu, mimari yapısı, suyun doğal akış hareketleri ve yağış miktarı gibi tüm nedenler bir arada değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazda sel nedeniyle meydana gelen zarar ile iki farklı araziye hafriyat dökülmesi arasında illiyet bağı bulunmadığının mütalaa edildiği ve davacı tarafından dosyaya sunulan Tabi Afet Bilgi Formunda yer alan bilgiler esas alınarak zarar hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi uyarınca “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir...”
Şu durumda; mahkemece, yargılama sırasında görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti raporunda, dava konusu taşınmazda sel nedeniyle meydana gelen zarar ile dere yatağına hafriyat dökülmesi arasında illiyet bağı bulunmadığı yönündeki bilirkişi görüşüne itibar edilmeyerek özel ve teknik bilgi gerektiren bir konuda illiyet bağı yönünden itibar edilmeyen rapora zarar hesabı yönünden itibar edildiği gerekçesiyle sonuca gidilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle, mahkemece mahallinde, inşaat mühendisi, ziraat mühendisi ve çevre mühendisi ile jeolog bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak davacıya ait çiftlikte, dava konusu yerde bulunan dere yataklarına ve çevresine hafriyat dökülmesi nedeniyle zarara neden olunup olunmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Bunun yanı sıra, davacıya ait çiftliğin kurulduğu konum itibariyle dava konusu zarara katkısı ile dere yatağı ve çevresine davalı şirket ile başka şahıs ve şirketler tarafından da hafriyat döküldüğü iddiası araştırılmak suretiyle 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43. ve 44. (6098 sayılı TBK’nın 51. ve 52.) maddeleri uyarınca indirim nedenlerinin de gözetilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya, davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine, taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 19/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.