10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8237 Karar No: 2015/10477 Karar Tarihi: 01.06.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/8237 Esas 2015/10477 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/8237 E. , 2015/10477 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olayda, ödeme emrinin davacıya 13.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 07.06.2013 tarihinde açıldığı, davacının davalı Kurum’a 17.05.2013 tarihli dilekçesinde borçtan sorumlu olmadığını bildirdiği, Kurum’un 24.05.2013 tarihli cevabı dilekçesinde, davacının, icra takibine konu borçlardan işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun belirtildiği, bu red kararının davacıya 06.06.2013 tarihinde tebliğ olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın 7 günlük hak düşürücü sürede açılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. ./.. Dosyanın tetkikinde, davacı tarafından doğrudan iş mahkemesine dava açılmamış ise de, Kuruma ödeme emrinin tebliğini takiben (7 günlük hak düşürücü süre içinde) yaptığı başvurunun hatalı merciye (görevli olmayan yere) yapılan başvuru olarak kabul edilerek Kurum’un red cevabı sonrasında açılan davanın süresinde açıldığı kabul edilmelidir. Yukarıda belirtilen, hukuki ve fiili durumlar ışığında Mahkemece davanın esasının incelenmesi gerekirken, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.