Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18859 Esas 2018/3265 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18859
Karar No: 2018/3265
Karar Tarihi: 19.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18859 Esas 2018/3265 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı banka, davalının Tüketici Kredisi nedeniyle ödenmesi gereken taksitleri ödemediğini ve başlatılan takipte davalının itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile, takip dosyasına yapılan itirazın 6.064 TL ile sınırlı olmak üzere iptaline karar vermiştir. Ancak davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3. maddesine göre, tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir. Kanunun 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Mahkeme kararında, taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davacı kredi veren konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya bakacak olan mahkeme Tüketici Mahkemesi'dir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu değildir ve görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Kanun maddeleri açık
13. Hukuk Dairesi         2016/18859 E.  ,  2018/3265 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı banka vekili, davalıya kullandırılan Tüketici Kredisi nedeniyle ödenmesi gereken kredi taksitlerinin davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, takip dosyasına yapılan itirazın 6.064,00 TL ile sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kullanılan tüketici kredisinin taksitlerinin ödenmediği iddiasına dayandırılmış, başlatılan takibe vaki itirazın iptali istenilmiştir. Bilindiği üzere; 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalının Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davacının da kredi veren konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece, müstakil bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir Tüketici mahkemesi yoksa ara kararıyla davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakıldığında karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.