Esas No: 2020/891
Karar No: 2021/1862
Karar Tarihi: 23.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/891 Esas 2021/1862 Karar Sayılı İlamı
T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ........
KARAR NO : ..............
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2019
NUMARASI : ......E. .............K.
DAVACI : ............
DAVALI : ... - ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/11/2019 tarih, ...... esas, ............. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili, müvekkilinin otomotiv sektöründe faaliyet gösterdiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılında başladığını, Ukrayna menşeli ......... Ltd isimli firma ile sözleşme imzalandığını, sözleşmelerde satıcı firma adına imza yetkilisi olarak davalının adının geçtiğini, anılan şirket adına davalı ile görüşmeler yapıldığını, ödemelerin bir kısmının davalıya yapıldığını, anılan firmanın edimlerini geciktirdiğini, şirketin borcunun 281.479 USD’na yükseldiğini, davacının borca teminat için bono düzenlenmesini istediğini, Ukrayna menşeli firmanın sahibi davalının bonoda aval veren olmasının istendiğini, davalının bononun geçerli olması için şirket kaşesinin bononun üstünde yer alması gerektiğini belirterek davacı şirket yetkililerini yanılttığını, davalının, müvekkil şirket yetkililerini kandırarak, kıymetli evrakı yurtdışına çıkardığını, belgenin icrai karakterini ortadan kaldırmak için imza karakterini değiştirdiğini, bononun 21.09.2015 tarihinde Moskova’dan kargoya verildiğini, müvekkil şirket yetkililerine ulaştığını, borcun tahsil edilememesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalının imzaya itiraz ettiğini, ATK’nın imzanın basit tersimli olduğunu, davalıya ait olup olmadığının kesin olarak belirlenemediğini belirttiğini, davalının imza örneklerinin hiç birisinin birbirine benzemediğini, davalının kasıtlı şekilde imza karakterini değiştirdiğini, bu şekilde haksız yarar sağlanmaya çalışıldığını, davalının eyleminin TBK’nın 49. maddesine göre haksız fiil niteliğinde bulunduğunu, davalının haksız eylemi sonucu davacının alacağını tahsil edemediğini, Ukrayna menşeli firmanın mal varlığı olmadığı için davalının senette aval olmasının istendiğini, davalının haksız fiil eylemi nedeniyle bononun icra kabiliyetinin önlenmeye çalışıldığını ileri sürerek, davalının haksız fiilinin tespitini, haksız fiil sonucu davacının uğranılan 10.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminatın tahsilini, kıymetli evrak üzerindeki imzanın davalıya ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının Rize olduğunu, mahkemenin yetkisi bulunmadığını, davalının Ukrayna menşeli firmanın sahibi olmadığını, sözü edilen sözleşmelerin davalı tarafından imzalanmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, davalının yerleşim yeri adresinin Rize olduğu, taraflar arasında yetki sözleşmesi olmadığı gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, dosyanın Rize Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, davalının eyleminin suç teşkil eden haksız fiil niteliğinde olduğunu, HMK’nın 16. maddesine göre, haksız fiillerde zarar görenin yerleşim yerinde dava açılabileceğini, Bursa mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının talebinin HMK’nın 106. maddesine göre müspet tespit davası niteliğinde bulunduğu, tespiti istenen hukuki ilişkiden dolayı bir eda davası açılsa idi, hangi mahkeme yetkili olacak idi ise, o mahkemenin tespit davası için yetkili olacağı, eda davasının bonodan kaynaklandığı, kambiyo senetlerine dayalı borç aranacak (götürülecek) borçlardan olup TBK. 89/1 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmadığı, HMK’nın 6. maddesine göre, davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 163,20 TL'nin mahsubu ile bakiye 103,90 TL'nin davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/12/2021
...
Başkan
...
e-imza
...
Üye
...
e-imza
...
Üye
...
e-imza
...
Katip
...
e-imza