14. Hukuk Dairesi 2013/3035 E. , 2013/7800 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.04.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.05.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, paydaş olduğu 2 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payını davalının satış yoluyla 17.12.2010 tarihinde 500.000 TL bedelle edindiğini 21.03.2011 günlü Noter ihtarıyla öğrendiğini, gerçek değeri 250.000 TL olan taşınmazın önalım hakkını engellemek için değerinin yüksek gösterildiğini ileri sürerek dava konusu payın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılar, aynı bedel üzerinden davacının payını da satın almaya hazır olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın keşifte belirlenen bedeli ile tapu devir giderleri toplamının davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulur. Önalım hakkını kullanan paydaşın bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret olan önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazda 4/64 payın davacı, 1/4 payın davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davalının, 17.12.2010 tarihinde dava dışı Sadi’den tapuda payı devraldığını davacıya 21.03.2011 günlü Noter ihtarıyla bildirdiği, davanın ise, 20.04.2011 tarihinde açıldığı görülmektedir. Bilirkişi kurulunun 27.03.2012 günlü raporunda, çekişme konusu payın 456.329,70 TL değerinde olduğu tespit edilmiş, mahkemece belirlenen bu bedel ile tapu harç ve gideri toplamı depo ettirilerek bu değer üzerinden dava kabul edilmiştir.
Davalıya pay satışını düzenleyen resmi senette satış bedeli 500.000 TL"dir. Davacı tarafından bu bedelin daha düşük olduğuna ilişkin olarak dinletilen tanıklar satış bedeli konusunda beyanda bulunmamışlardır. Bilirkişi görüşü bedelde muvazaa yapıldığına ilişkin olarak davanın ispatı konusunda tek başına yeterli delil kabul edilemez. Davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığından taşınmazın devrindeki bedele itibar edilerek davacıya bu bedeli depo etmek üzere süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yukarıda açıklanan hususlar bir yana bırakılarak yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda(1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.