MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet


Sanığın .... adlı geminin kaptanlığını yaptığı, Sahil Güvenlik görevlilerince yapılan kontrolde geminin münhasır ekonomik bölge içerisinde seyretmesi üzerine kontrol amaçlı uyarılmasına rağmen ikazları uymadığı, geminin izlediği rota ve aldığı yolun geminin bulunduğu eylem ve boylam dairesinin günlük olarak yazılması zorunlu olan gemi seyir defterini, seyir rotasını gizleyecek şekilde gerçeğe aykırı olarak doldurmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda, sanığın beyanlarında ısrarlı bir şekilde atılı suçu işlemediği,18/03/2012 tarihinde kaptanlık görevinden ayrıldığını suç tarihinde geminin kaptanı olmadığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın Sahil güvenlik görevlilerince 29.03.2012 tarihinde uyarı yapılan .... adlı geminin kaptanlığını yapıp yapmadığının gemi sahibinden ve o tarihte gemide çalışan kişilerden sorulması suça konu gemi seyir defterindeki yazıların sanık elinden çıkıp çıkmadığına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılması ve olay tarihine ilişkin dosya içerisinde bulunan cd deki sesin sanığa ait olup olmadığı tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.