11. Hukuk Dairesi 2018/1882 E. , 2019/3427 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/12/2017 tarih ve 2017/238-2017/566 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı şirket ve kurum vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 15.07.2011 tarihinde “TENA+şekil” ibaresinin 03, 05, 10, 16, 35, 38 ve 44. sınıflardaki emtia ve hizmetler yönünden marka tescili istemiyle davalı kuruma başvuruda bulunduğunu, başvurunun 2011/59039 başvuru numarası ile ilanı üzerine davalının 2001/01717, 2006/51337, 2006/51340, 2006/66706 sayılı; "TENO", "TENO+şekil", "TENO+şekil" ve "TENY" ibareli markalarını mesnet göstererek, iltibas, kötüniyet ve tanınmışlık sebepleriyle yaptığı itirazın nihai olarak TPMK YİDK"nın 2014-M-3756 sayılı kararı ile kısmen kabul edilip bir kısım mal ve hizmetlerin başvuru markası kapsamından çıkarılmasına, diğer mal ve hizmetler yönünden ise müvekkilinin aynı ibareli 92/003827 sayılı markasının kapsamındaki mal ve hizmetler bakımından kazanılmış hakkının oluştuğu gerekçesiyle bunlar yönünden itirazın reddi ile başvurunun devamına karar verildiğini, ancak kapsamdan çıkarılan emtialar ile müvekkilinin önceki markasının kapsamındaki emtiaların aynı nitelikte olduklarını, ilişkili emtialar olmaları nedeniyle bunlar bakımından da tescilin gerektiğini, ayrıca başvuru markası ile davalı markalarının benzer de olmadığını ileri sürerek davalı kurum kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili; başvuru kapsamından çıkarılan emtialar bakımından davacının kazanılmış hakkı olmadığını, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; başvuru ile müvekkiline ait markaların benzer olduğunu, başvuru kapsamından çıkarılan emtialar bakımından davacının kazanılmış hakkının olmadığını, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, taraf markalarının benzer, uyuşmazlık konusu kısmi redde konu emtiaların aynı olması nedeniyle markalar arasında karışıklık riski bulunduğu, 556 sayılı KHK’nın 8/1.b maddesinde düzenlenen koşulların somut olayda gerçekleştiği, ancak davacının 92/003827 sayılı markası nedeniyle redde konu emtialar açısından da kazanılmış hakkı bulunduğu ve TPMK YİDK’nın 2014-M-3756 sayılı kararının kısmi redde konu ettiği; “cilt bakım ürünleri yani yıkama kremi, perineal yıkama kremi ve rahatlatıcı krem, temizleme kremi, nemlendiriciler, cilt losyonları, koruyucu kremler, çinko kremler, sıvı sabunlar, cilt bakım yağları, şampuanlar ve saç bakım kremleri, kozmetik hijyenik losyonlar, emdirilmiş mendiller, kişisel hijyene mahsus kimyasallar, veya bileşikler emdirilmiş tek kullanımlık önceden nemlendirilmiş ve inkotinanstan müzdarip insanlar tarafından kullanılmaya mahusus sabun bezleri” açısından iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne TPMK YİDK’nın 2014-M-3756 sayılı kararın iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket ve kurum vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket ve kurum vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket ve kurum vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 27.40 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.