22. Hukuk Dairesi 2015/6403 E. , 2015/11639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki dava hakkında Sincan İş Mahkemesinden verilen 29.05.2014 tarihli ve 2012/494 esas, 2043/136 sayılı kararı davacı karşı davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizce 27.10.2014 günlü ve 2014/28564 esas, 2014/29167 sayılı ilamı ile hükmün ONANMASINA karar verilmiş, davacı karşı davalı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 gün ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ile hizmet tespit davası dikkate alındığında davacı karşı davalı işçi ile davalı karşı davacı şirket arasında iş ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı karşı davalı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 09.03.2009-06.11.2010 tarihleri arasında sıfatıyla sigortasız olarak çalıştığını, ücretlerinin ödenmediği, fazla çalışma yaptığı ve haksız olarak işten çıkarıldığı belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili, davacı ile hizmet akdine bağlı çalışma bulunmadığını vekalet kapsamında iş görme ilişkisi bulunduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğunu, esas yönünden davanın reddine karar verilmesini, karşı dava olarak davalının şirkete ait parayı teslim etmediğini belirterek bu paranın tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı yanında sigortalı çalışması olmadığı sabit olup, temsilcisi olarak kendisine verilen 23.07.2009-01.04.2009 tarihli vekaletnamelere istinaden görev yaptığı 08.11.2010 tarihli azilname ile de vekaletten azledildiği anlaşılmış, tanık beyanlarından ve işlemlerin yürütülmesinden davacının iş sözleşmesinin asli unsurları olan bağımlılık ve ücret hususunun sabit olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Karar davacı karşı davalı tarafca temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı karşı davalı ile davalı karşı davacı şirket arasındaki ilişkinin iş ilişkisi olup olmadığı noktasındadır. Davacı taraf davalı şirkette Marmara Bölge Müdürü sıfatıyla sigortasız olarak çalıştığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacı ile şirket arasında iş ilişkisinin bulunmadığını, vekalet kapsamında iş görme ilişkisinin bulunduğunu belirtmiştir. Mahkemece davacının kendisine verilen vekaletname kapsamında görev yaptığı, sigortalı çalışmasının bulunmadığı, iş sözleşmesinin asli unsurları olan bağımlılık ve ücret hususunun sabit olmadığı gerekçesi ile görevsizli kararı verilmiştir. Davacının davalı şirkete karşı açtığı hizmet tespit davasının sonucunda davacının davalı şirkette iş sözleşmesine dayalı olarak çalıştığı gerekçesi ile hizmet süresi tespit edilmiş ve bu kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 06.05.2014 tarihli düzelterek onama ilamı ile kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler, tanık beyanları ve hizmet tespit davası hep birlikte değerlendirildiğinde davacı karşı davalı işçi ile davalı karşı davacı şirket arasında iş ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece esas bakımından inceleme yapılarak karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.