22. Hukuk Dairesi 2013/37551 E. , 2015/11630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, yıllık izin, fazla mesai ücreti ile arazi tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı idarenin önceki hali olan 1986 yılından 2011 yılına kadar bekçi olarak çalıştığını, davacının mevsimli işçi olarak işe alındığını, daha sonra 2002 yılında sürekli kadroya geçtiğini, davacının her ne kadar mevsimlik işçi olarak işe girmiş olsa da çalışması süreklilik arz ettiğinden davacının yıllık izin alacağının doğduğunu, davacının 1999 yılında 342 gün çalışması olduğunu, bu çalışmasından doğan yıllık izin kendisine kullandırılmadığını ve ücretinin de ödenmediğinini, davacının davalı nezdinde her ay 336 saat çalışmasının olduğunu, bunun 156 saatinin fazla mesai olduğunu, davalı işyerinde çalışanlara arazi tazminatı adı altında her yıl 22 günlük ücretleri tutarında ödeme yapıldığını, davacının 4 yıllık tazminatı karşılığı 88 günlük arazi tazminat ücret alacağının bulunduğunu belirterek yıllık izin, fazla mesai alacağı ve arazi tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 11.09.1989-31.10.2000 tarihleri arasında belirli süreli iş sözleşmesi ile mevsimlik işçi sıfatıyla çalıştığını, 02.02.2001 tarihinde sürekli işçi kadrosuna alındığını, davalı nezdinde çalışmaların yılın belirli dönemlerinde yoğunlaşması sebebi ile işçilerin belirli sürelerde çalıştırıldığını, yılın arta kalan bölümlerinde işçilerin sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar askıya alındığını, davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmelerinde art arda düzenlenmediğini, sözleşmeler arasında fasılalar bulunduğunu, davacının mevsimlik işçi olduğunu, davacı ile 2001 yılında toplu iş sözleşmesi yapıldığını bu sözleşme gereği, daimi işçiliğe geçen işçilerin önceki parçalı hizmetleri için yıllık ücretli izin haklarının doğmayacağının sözleşme ile belirtildiğini, davacının fazla çalışmasının bulunmadığını, davacının sürekli aynı ilçede ikamet edip görev tuttuğunu, davacının arazi tazminatına hak kazanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının otuz gün yıllık izne hak kazandığı ve bu dönem açısından bilirkişi raporunda hesaplanan yıllık izin ücretinin ödendiği hususunun davalı tarafça ispatlanmadığı, tanık beyanları dikkate alındığında davacının haftalık onbeş saat fazla mesai yaptığı Gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Mahkemece, hükmün gerekçesinde davacının otuz günlük yıllık izne hak kazandığı, tanık beyanlarına göre haftalık onbeş saat fazla mesai yaptığının belirtildiği, ancak bu alacaklar bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporunda yıllık izin süresinin 28 gün olarak belirtildiği, davacının iki haftada bir onsekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve mahkemece bu miktarlar üzerinden alacaklara hükmedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkeme gerekçesinin tefhim edilen hüküm sonucuna açıkça aykırı olduğu anlaşıldığından kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.