Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/538
Karar No: 2022/2915
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/538 Esas 2022/2915 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, babası olan davalının kendisinden borç para istediğini ve davalıya 85.000 TL gönderdiğini ancak davalının borcunu ödemediğini belirterek, davalının icra takiplerine vaki itirazının iptali ve asıl alacağın asgari %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, havalelerin ödünç olarak davacı tarafından davalıya verildiği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak bu karar, faize ilişkin yasal düzenlemeler göz önüne alınmadan verilmiştir. Bu sebeple, Yargıtay tarafından bölge adliye mahkemesinin kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı davalı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 ve 373/1 maddeleri belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2022/538 E.  ,  2022/2915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE




    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı, babası olan davalının çekici ve tır dorsesi satın alacak olması nedeniyle kendisinden borç para istediğini, borç olarak davalıya 85.000,00 TL'yi 04/02/2011 tarihinde banka kanalıyla gönderdiğini, davalının kendisinden aldığı parayla ... marka/model çekici ve tır dorsesi satın aldığını, akabinde davalının çekici ve dorsesini satın aldığı ... ... ... A.Ş.'ye kalan borcu için yeniden borç para istediğini, bunun üzerine davalının borcu için ... ... A.Ş.'ye 08/04/2011 tarihinde 6.000,00 TL ve 18.960,40 TL, 10/05/2011 tarihinde ise 14.000,00 TL para gönderdiğini, davalının kendisine tırı kullanmaya başlayınca borcunu ödeyeceğini beyan etmesine rağmen bugüne kadar herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalıdan şifahi olarak defalarca borcunu ödemesini istediğini ancak davalının borcunu ödemeye yanaşmadığını belirterek, davalının Çorum 4. İcra Müdürlüğü'nün 2017/6430 Esas ve Çorum 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/7011 Esas sayılı icra takiplerine vaki itirazlarının iptali ile takibin devamını ve asıl alacağın asgari %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacı ile aralarında herhangi bir alacak-borç ilişkisinin mevcut olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; her ne kadar icra takibine konu alacak miktar itibari ile senetle ispatlanması gerekmekte ise de, davacı ile davalının baba-oğul olmaları nedeniyle 6100 sayılı Kanunun 203. maddesi uyarınca davanın şahitle ispatının mümkün olduğundan tarafların gösterdiği tüm tanıklar dinlenmiş, havale dekontlarında gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair herhangi bir şerh bulunmasa da birbirini doğrulayan ve çelişmeyen tanık beyanlarına göre havalelerin ödünç olarak davacı tarafından davalıya verildiği anlaşılmakla, davalı tarafından da borcun ödendiğine dair herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne Çorum 1.İcra Müdürlüğünün 2017/7011 esas sayılı ve Çorum 4.İcra Müdürlüğünün 2017/6430 esas sayılı takip dosyasına davalı itirazının iptaline, takibin aynen devamına karar verilmiş; karara karşı, davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; taraflar arasında baba-oğul (altsoy-üstsoy) akrabalığının bulunması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nun 203/1-a maddesi gereğince senetle ispat zorunluluğunun istisnası olan eldeki uyuşmazlık yönünden dinlenilen tanık beyanlarına göre davacı tarafından davalıya ödünç olarak verilen paraların icra takiplerinden önce davacı tarafından davalıdan istenilmesine ve bu şekilde davalının temerrüte düşürülmesine rağmen geri ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı hakkında dava konusu icra takiplerinin başlatıldığına ve bu nedenle davalının icra takiplerine vaki itirazlarının iptalleri ile dava konusu icra takiplerinin asıl alacak ve işlemiş faizler yönünden devamına yönelik mevcut şekilde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olmasında da herhangi bir isabetsizliğin bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, borç para vermekten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava veya takip tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir.
    Somut olayda; davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığından, davacı tarafından işlemiş faiz istenemeyeceğinin, faize ancak icra takip tarihinden itibaren hükmedilebileceğinin kabulü gerekir. Mahkemece, bu yön gözardı edilerek takip tarihine kadar işlemiş faizi de kapsayacak şekilde davanın kabulü ile davalının Çorum 1.İcra Müdürlüğünün 2017/7011 esas ve Çorum 4.İcra Müdürlüğünün 2017/6430 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, 3.340,13 TL peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 30/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi