10. Hukuk Dairesi 2015/4622 E. , 2015/10442 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Asıl dava, Kurum işleminin iptali ile 01.02.2008-22.09.2008 tarihleri arasında davalı işveren yanında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti, birleşen dava ise, yersiz ödenen aylıkların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı-davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Taraflar arasında ihtilaf konusu olan çalışmaların fiili olup olmadığının tespitinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. Maddesidir. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Dava dosyasına konu olayda, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacının ihtilaf konusu çalışmaların geçtiği dönemde, 06.04.2008 tarihinde, vergi kayıtlarına göre 2002 yılına kadar kendisinin işlettiği ve sonrasında davacının kızının işlettiği lokantada gerçekleşen elektrik hırsızlığından mahkum olduğu ve işveren vekili ile işverenin ifadelerinde davacının inşaat işyerinde çalışmadığına yönelik beyanda bulundukları gözetildiğinde, hükme esas alınan tanıkların beyanlarının somut veriye dayalı olmadığı ve bu halde hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, Mahkemece, ihtilaf konusu dönemde davacının işlettiği iddia edilen lokanta ile, davacının çalıştığını iddia ettiği inşaatın komşu işyerlerinin işverenleri ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler zabıta marifetiyle saptanarak, Kuruma bildirilen ve fiili olmadığı gerekçesi ile Kurumca iptal edilen çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacı
hakkında işlettiği iddia edilen lokantadan ihtilaf konusu dönem içinde kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile açılan ceza dava dosyası celp edilmeli, bu dosyada beyanda bulunanlar ile tutanak tanıkları tanık sıfatı ile resen dinlenmeli, işveren ile bordro tanıkları celp edilerek beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği ve davacının anılan işi yapıp yapamayacağı nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, ihtilaf konusu dönemdeki çalışmaların gerçek olup olmadığı tereddütsüz belirlenmeli, bu çerçevede, uygulamada, 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı tahsisi şartlarının 1479 sayılı Yasaya göre sigortalılar lehine olması nedeni ile 506 sayılı Yasaya tabi sahte sigortalılık bildirimi yoluna sıkça gidildiği gözetilerek, gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak, varılacak sonuca göre, davacı yönünden 506 sayılı Yasanın 60, Geçici 81 ile 1479 sayılı Yasanın 35 ve Geçici 10. maddelerine göre yaşlılık aylığı tahsis şartları irdelenerek karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı-davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.