18. Ceza Dairesi 2016/15671 E. , 2019/400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ... ’a yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Adli sicil kaydında 3 aydan fazla hapis cezasına mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 51. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmemiş ise de; aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK"nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ... ’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık ... ’a yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve sanık ... yükletilen hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a) Sanık ... yükletilen hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Somut olayda; katılanlar ve mağdurlara karşı sanığın "bırakın ulan, siz kim oluyorsunuz, boş yere bizi burada tutuyorsunuz, biz ne yaptık" şeklindeki sözünün muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık müdafiinin 24/03/2014 tarihli duruşmada lehe hükümlerin uygulanması talebinin TCK’nın 62. maddesindeki takdiri indirim uygulamasını da kapsadığı gözetilerek CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi ve sanığın suç tarihine göre daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmaması ve talebinin bulunmasına rağmen CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmemesi
b) Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde ise,
Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hüküm, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.