20. Hukuk Dairesi 2011/14119 E. , 2012/1555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davalının duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1964 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 532 parsel sayılı 27.750 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1951 tarih 103 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... tespit edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 2859 sayılı Yasa uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 107 ada 27 parsel numarasını almıştır. 107 ada 27 sayılı 27.124,96 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile ... adına tapuda kayıtlıdır. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli 107 ada 27 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığından tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalının elatmasının önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1944 yılında yapılıp 05.12.1945 tarihinde Ortaburun köyünde, 01.08.1947 tarihinde Resmi Gazetede ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Yasaya göre makiye ayırma işlemi, 1964 yılında yapılan arazi kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre yapılıp 02.02.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrıldığı, toprak tevzi komisyonunca dağıtım ve tescilinin yapıldığı, % 30-35 eğimli olduğu, eylemli orman niteliğinde bulunduğu, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı anlaşıldığına, makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 1993/5-1 sayılı ve H.G.K.nun Y.K.D"nin Ekim 2002 sayısında yayımlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine ve her ne kadar taşınmaz makiye ayırmadan sonra 4753 ve 5618 sayılı Yasalar hükümleri uyarınca tevzi edilmiş ise de, 4753 sayılı Yasanın 8. maddesinde ormanların tevzi edileceğine dair bir hüküm bulunmadığına, 6831 sayılı Yasanın 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik
sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza (koruma) makisi yani orman sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağına, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve H.G.K.nun Y.K.D"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 09/02/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.