20. Hukuk Dairesi 2011/11446 E. , 2012/1552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1990 yılında yapılan kadastro sırasında 259 ada 16 sayılı 3.234,50 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiş, itirazsız 23.03.1992 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı Hazine, 30.01.2002 tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla dava açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.03.2004 gün 2004/1577-1565 sayılı bozma kararında özetle: “ Hükme dayanak yapılan orman raporunun yetersiz olduğu, bu sebeple orman tahdit haritası, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra yeniden yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda (B) ile işaretlenen kesiminin tapu kaydının iptal edilerek 2/B niteliği ile Hazine adına, (A) ile işaretlenen bölümünün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 14.12.1982 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 1988 yılında 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece bozma kararına uyularak işlem yapılıp karar verildiğine göre yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. . Ancak 19.1.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinde “ Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesinde “ Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” hükümleri uyarınca çekişmeli taşınmazın tapu maliki olan davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün yargılama giderlerine ilişkin “ 4, 5 ve 6. bentlerinin" tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine
“19.1.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi ve 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesi uyarınca davacı Hazine tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Hazine yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına “cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinin göndermesiyle H.U.M.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince, davalıdan onama harcının alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 09.02.2012 günü oybirliği ile karar verildi.